Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fomofomiç

Bu serseri besbelli ölmek İstiyor. Tanrı amaterasu onu cezalandırmış terk etmiş zaten.
Sayfa 143
Reklam
"lik buluşmada kızdan bir şey istemelisin: Bir bardak su, peçete, ketçap örnegin. Böylece given duyar sana hi linçaltinda." "Tunaparka git kizla. Kalbin hizlanması şart. Uçus sandalyelerden ona bir öpücükat." "Farklı bir şey yaparak hafızada iz birak. Klişeyi kir Çiçek yerine plak götür mesela." "Kirpiklere iltifat et gözlere değil." "Buluşma sırasında, bir yere saklan ve kaza telefoe et. "Parfümün harikaymış, kokunu duyuyorum" dedikten sonra, koklaya koklaya git kızın yanina." "Kız kütüphaneye, müzeye götür. Orda fisildayirkes bir çekim doğar." "Duygu-durumunu anlamak için ona bir şey hakkında sorular yönelt: 'Hava nasıl?' mesela, 'Serin, tatli, har ka... diyorsa tamam. Bilmiyorum, bir tuhaf..." diyorsa kararsızdır. Çok kötüi, berbat, soğuk..." diyorsa senden hoşlanmamıştır. Unutma ki insanlar herhangi bir konuda konuşurken kendini anlatıyor aslinda.
Sayfa 142
Görünürde sahip olmadığımız ama ne gariptir ki sürekli başkalarında algıladığımız her şey gölgedir.Ne zaman ki hemen incinir, bir türlü anlaşılmadığımızı hisseder veya birisi hatamızı yüzümüze vurduğunda ya da eleştirdiğinde rahatsızlığımı zorlukla bastırarak tepki veririz; o zaman kesinlikle emin olabiliriz ki mutlaka gölgemizin bir parçası ile temastayızdır.
Sayfa 116

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Diğer taraftan olgun egolar nasıl sorumluluk üstlenebileceğini bilirler: nerede sorumlu olacaklarını ve de başkalırı bir şeyi onların üzerine haksız yere yüklemeye kalktıklarında nasıl açık ve kesin bir çizgi çekeceklerini. Kendi başarısızlıklarını kabul eder ve gene kendileri için ayağa kalkarlar. Olgunlaşmamış ve zayıf ve egolar başkalarına daima hasetle bakarla,r apaçık ve yüzsüz bir tavırla kendilerine tek taraflı avantajlar yaratırlar ve çocukça bir talep yolu olan 'onu istiyorum' söyleminin ötesine büyüyemezler. Ama olgun egolar yüce günlük geliştirebilirler, cömert olduğunuzu gösterebilir başkalarının başına iyi şeyler gelmesine canı gönülden izin veririz, zor durumlarda Adil davranırız tutarlıyızdır ve net sınırlar çizeriz. Bağlayıcı anlaşmalar yapabilmek ama aynı zamanda da net ve kararlı biçimde hayır diyebilmek egonun olgunlaşarak gelişme sürecinin diğer önemli kazanımlarıdır. Bunlar kahramanın yolculuğunun özellikle bu bölümünün görevleridir. Ancak bunun için berrak bir algılama yetisi gerekir. Eğer bu geçişin adımı burada olmazsa daha başka nerede yer alabilir ki? Yolculuğun ilk yarısının aktif yolun bilinçlenme yolunun yarısı zaten arkanızda kalmıştır. İşte bu nedenle Waite'ın yaptığı yeni sıralama (Adalet11) yerine kartın eski sıralama dizisi (Adalet8) tercih edilmiştir.
Sayfa 84
Tarotun mesajı açık ve seçiktir: benötesi alanlara geçmeden önce günlük yaşamımızdaki gerçeklikler ile baş edebilmemiz gerekir.Benliğimize ulaşmak için egomuzun üstesinden gelmeye kalkmadan önce bu yolda gölgemizle karşılaştığımızda onun tarafından yutulmayacak kadar kuvvetli bir ego geliştirmiş olmamız zorunludur.
Sayfa 76
Reklam
Ancak bizler yetişkinliğe doğru yol aldıkça daha fazla kendi fikirlerimize saplanıp kalmaya meyil eder, sürekli kendi görüşlerimizi kemikleştiririz. Bu her zaman kendimizin doğru ve haklı olduğunu düşünmemiz ve kendi fikirlerimizin ötesindeki gerçekliği nasıl olduğu ile giderek daha az ilgilenmemiz demektir. Bizim için aşina olduklarından dolayı kendi imgelerimize ve yargılarımıza sıkı sıkıya sarılır. Böylece kendimizi güvende hissederiz.Tabi doğal olarak yaşam daha da sıkıcı bir hal alır ve tekdüze bir işe dönüşür. Yaşama sevincimiz donma noktasına altına düşer ve umut edilecek yeni ve heyecanlı hiçbir şey kalmaz ve gene doğal olarak yaşamın gerçekleri sürekli üzerimize çöker ve biz -kısmen yaşadığımız krizler yoluyla- kendimize ilişkin nasıl sahte bir tablo yaratmış olduğumuzu tekrar tekrar fark etmek zorunda kalırız. Bunun aksine Joker bizim bir şeyin mükemmel olup olmadığını ya da hata yapıp yapmadığımızı umursamayan ve karmaşık olmayan güleç yönümüzü işaret eder.Utanmaktan ve başaramamaktan ya da kendini gülünç duruma sokmaktan korkmadan neşeli yeni şeyleri dener. Eğer bir şey yolunda gitmezse başarana ya da ilgisini yitirene kadar denemeye devam eder.
Sayfa 38
Şu soruyu sorun: Kime bağımlıyım? Belli başlı korkularım nelerdir? Doğduğumda nasıl bir olmam bekleniyordu? Amaçlarım nelerdi ve nasıl değişti? Yanlış yöne saptığım yol ayrımları nelerdir ve hangi yanlış yollara girdim? Hatalarımı düzeltmek ve doğru yola dönmek için ne gibi çabalar sarf ettim? Simdi kimim ve eğer her zaman doğru kararlar almayı başarır da hayati hatalar yapmazsam gelecekte nasıl biri olurum? Uzun zaman önce nasıl biri olmak istiyordum peki şimdi ve gelecekte nasıl biri olmak istiyorum? Kendime daire izlenimin nedir? Başkalarının nana dair nasıl bir izlenim olsun istiyorum? Bu iki izlenim yani başkalarının izlenimi ile benim gerçek ben olduğumu düşündüğüm kişi arasındaki farklar nelerdir? Şimdiki gibi yaşamaya devam edersem ileride nasıl biri olurum? Hangi koşullar yaşadığım gelişmeyi sağladı? Şimdi önümde bekleyen gelişmeler neler olabilir? Seçtiğim imkanı hayata geçirmek için ne yapmalıyım?
Sayfa 112
Kişi yorgunluğun temelinde yatan çeşitli olasılıkları zihninde canlandırabilir; zorlukla yüzleşmek yerine ertelemeye çalıştığı çetin bir iş; sevdiği bir kişiye veya arkadaşına yönelik ikircikli bir duygu; hafif bir depresyona yol açabilecek ölçüde kişinin narsizmini zedeleyecek bir eleştiri; kişinin gerçekten öyle olmadığı halde dostane göründüğü bir buluşma.
Sayfa 110 - say
Psikanalistlerin hastaları, çoğunlukla kendileri için dinin artık etkin bir rol oynamadığı ve hiçbir siyasi kanaate tutku ile bağlı olmayan orta ve ortanın üstü sınıfların liberal fertleridir.
Sayfa 96
Ürünün makineden çıktığı üretim tarzı hata nedir bilmez ama aynı zamanda mükemmelliği de bilmez.Makine ile üretim, mükemmelliğe giden yolun düz ve keyifli olduğu, kemanın cızırtılı sesler çıkarmadığı, felsefi bir sistemin insanın kafasını çoğu zaman karıştırıp şaşkınlığa sürüklemediği, mükemmel bir yemeğin tarifi sadece bir kez okunduktan sonra yapıldığı yolunda garip yanılgılara götürür insanı. Ancak kişi herhangi bir çabada olduğu gibi odaklanmaya giden yolun da beraberinde mutlaka başarısızlıklar ve hayal kırıklıkları getirdiğini bilirse odaklanmayı öğrenme sürecinde kaçınılmaz olan yılgınlıktan sakınabilir.
Sayfa 76
Reklam
Her ogrenme etkinliğinde olduğu gibi burada da başarısızlığa tahamul etme kapasitesi çok önemlidir.
Sayfa 76
Bütünsel uyanıklık durumunda kişi sadece hayatta kalmak veya tutkulu amaçlarını yerine getirmek için farkında olma ihtiyacı hissetmez, aynı zamanda kendisinin ve çevresindeki dünyanın da farkındadır. Muğlak değil de berrak bir şekilde, yüzey ile birlikte kökleri de görür. Onun gözünde dünya, olduğu gibi gerçek bir varlığa dönüşür; şekil ve yapısı içinde her ayrıntı anlamlı bir birim oluşturur. Gözümüzün önündeki perde adeta biz onun farkında bile değilken kalıcı bir şekilde birdenbire kalkmış olur.
Sayfa 62
Uyanıklık durumunu tetikleyen başka saikler de vardır: tehlike, kazanma şansı, yıkım, fetih veya bir kişiyi harekete geçirebilecek herhangi bir tutku.Haklı olarak şöyle diyebiliriz: "Bana seni uyandıran şeyi söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim."
Sayfa 61
2.729 öğeden 31 ile 45 arasındakiler gösteriliyor.