Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fomofomiç

Maiyet aslında soyut bir ad, "birliktelik, bir arada olma" demek.Ma'a Arapça "beraber, ile" anlaminda edat.Ma'a-l-esed (esefle), ma'a-aile (aileyle beraber), ma'a-ma-fih(bununla beraber) gibi deyimleri karşımıza çıkıyor.Ma'aiyet ilelik anlamında edattan yapılmış isim.
Sayfa 24
Reklam
Violence'ın doğru çevirisi bence tecavüz olmalıydı.İngilizce sözcükle Türkçesinde Anafikir aynı: kişiler arasında medeni ilişkilerin temelini oluşturan görünmez sınırın izinsiz olarak aşılması hali.Günümüz Türkçesinde tecavüz daha çok ırza tecavüzün kısaltması olarak kullanılıyor. Oysa birinin mülküne, onuruna, hakkına, çıkarına, hatta duygularına tecavüz de mümkün.Öyle ince bir iş ki bazen bıçak sokarsın tecavüz sayılmaz, bazen hop birader diyip adamın omzuna elini koysan cinayet çıkar.To vilolate, violance deyimlerinden kastedilen şey de tam bu.
Sayfa 23
Hatalı hayat yaşayan insanlar, durumlarının kötülüğünü görmemek için gözlerini yumarlar.Bu hem kurtuluşu hem mahvoluşu olur onların.
Sayfa 61

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kadın, "Ama siz, hep tutkulu aşktan söz ediyorsunuz,"dedi."İdeal bağlılığına, ruh yakınlığına dayanan bir sevgiyi kabul edemiyor musunuz?"
Sayfa 20
Gunes Bir mızrak boyu yükseldi ve "Kalk artık," dedi. "Kalk, evi selamla, ketıla su koy, küçüksuya git." Kalktım. "Günay dhn ev." dedim. "Günaydın Zidikli Kontes," dedi ev. Bir şiire gönderme yapıyor kendince. Aylardır beraberiz. Alıştık birbirimize.
Sayfa 17
Reklam
Bence o tombul tembel kedi ile başladı her şey. Herkesi kulu kölesi yapan bencillik abidesi, çizgiden mamul Garfi adlı bir ev kedisi ile. Bana da kediye verdik leri kadar yüz verseler ben de azar kudururum. Acaba Ne zihe Hanım'ı her türlü fitne fesadı yapmaya hakkı olduğu nu düşünen bir kötü yapabilir miyim? Nasıl? Kötüyü, ko tu yapan nedir? Köpekköylüler mi kötü mesela? Hani su kendilerine siginan genç kadını köleye çeviren, kömür cu rufunda yaşayan yoksullar. Kendilerinden daha çaresiz bi rini bulunca etinden her gün bir parça daha koparan, bu nu yapmaya hakları olduguna kendilerini ikna edebilen in sanlar mı? Kendini yalana inandırabilme mi aca ba kötülük? Nezihe boyle biri olabilir mi? Sahte can yeleği satıp, "N'apim çoluk çocuğum var," der mi? Diyebilen bi ri ile yaşar mı? Bir işkenceci ile mesela? Saçları briyantinli Cuma'ları kaçırmayan.
Sayfa 13
Biri sizi derinden tanıyorsa, hayret etmez sizdeki tutarsızlığa.
Sayfa 213
Kendi ile arasında bir yabancılık mesafe bulunmayan kimse yoktur halbuki. insan kendini insanda değil roman kahramanının şahsında tanır. İdeal benliğimiz bir kurmacadır.
Sayfa 208
Seks denklemden çıkınca, ilişki sadeleşir.Sahici bir sıcaklık doğar, erir buz. Yoga, reiki tadı gelir münasebete.
Sayfa 189
Bu serseri besbelli ölmek İstiyor. Tanrı amaterasu onu cezalandırmış terk etmiş zaten.
Sayfa 143
Reklam
"lik buluşmada kızdan bir şey istemelisin: Bir bardak su, peçete, ketçap örnegin. Böylece given duyar sana hi linçaltinda." "Tunaparka git kizla. Kalbin hizlanması şart. Uçus sandalyelerden ona bir öpücükat." "Farklı bir şey yaparak hafızada iz birak. Klişeyi kir Çiçek yerine plak götür mesela." "Kirpiklere iltifat et gözlere değil." "Buluşma sırasında, bir yere saklan ve kaza telefoe et. "Parfümün harikaymış, kokunu duyuyorum" dedikten sonra, koklaya koklaya git kızın yanina." "Kız kütüphaneye, müzeye götür. Orda fisildayirkes bir çekim doğar." "Duygu-durumunu anlamak için ona bir şey hakkında sorular yönelt: 'Hava nasıl?' mesela, 'Serin, tatli, har ka... diyorsa tamam. Bilmiyorum, bir tuhaf..." diyorsa kararsızdır. Çok kötüi, berbat, soğuk..." diyorsa senden hoşlanmamıştır. Unutma ki insanlar herhangi bir konuda konuşurken kendini anlatıyor aslinda.
Sayfa 142
Görünürde sahip olmadığımız ama ne gariptir ki sürekli başkalarında algıladığımız her şey gölgedir.Ne zaman ki hemen incinir, bir türlü anlaşılmadığımızı hisseder veya birisi hatamızı yüzümüze vurduğunda ya da eleştirdiğinde rahatsızlığımı zorlukla bastırarak tepki veririz; o zaman kesinlikle emin olabiliriz ki mutlaka gölgemizin bir parçası ile temastayızdır.
Sayfa 116
Diğer taraftan olgun egolar nasıl sorumluluk üstlenebileceğini bilirler: nerede sorumlu olacaklarını ve de başkalırı bir şeyi onların üzerine haksız yere yüklemeye kalktıklarında nasıl açık ve kesin bir çizgi çekeceklerini. Kendi başarısızlıklarını kabul eder ve gene kendileri için ayağa kalkarlar. Olgunlaşmamış ve zayıf ve egolar başkalarına daima hasetle bakarla,r apaçık ve yüzsüz bir tavırla kendilerine tek taraflı avantajlar yaratırlar ve çocukça bir talep yolu olan 'onu istiyorum' söyleminin ötesine büyüyemezler. Ama olgun egolar yüce günlük geliştirebilirler, cömert olduğunuzu gösterebilir başkalarının başına iyi şeyler gelmesine canı gönülden izin veririz, zor durumlarda Adil davranırız tutarlıyızdır ve net sınırlar çizeriz. Bağlayıcı anlaşmalar yapabilmek ama aynı zamanda da net ve kararlı biçimde hayır diyebilmek egonun olgunlaşarak gelişme sürecinin diğer önemli kazanımlarıdır. Bunlar kahramanın yolculuğunun özellikle bu bölümünün görevleridir. Ancak bunun için berrak bir algılama yetisi gerekir. Eğer bu geçişin adımı burada olmazsa daha başka nerede yer alabilir ki? Yolculuğun ilk yarısının aktif yolun bilinçlenme yolunun yarısı zaten arkanızda kalmıştır. İşte bu nedenle Waite'ın yaptığı yeni sıralama (Adalet11) yerine kartın eski sıralama dizisi (Adalet8) tercih edilmiştir.
Sayfa 84
Tarotun mesajı açık ve seçiktir: benötesi alanlara geçmeden önce günlük yaşamımızdaki gerçeklikler ile baş edebilmemiz gerekir.Benliğimize ulaşmak için egomuzun üstesinden gelmeye kalkmadan önce bu yolda gölgemizle karşılaştığımızda onun tarafından yutulmayacak kadar kuvvetli bir ego geliştirmiş olmamız zorunludur.
Sayfa 76
Ancak bizler yetişkinliğe doğru yol aldıkça daha fazla kendi fikirlerimize saplanıp kalmaya meyil eder, sürekli kendi görüşlerimizi kemikleştiririz. Bu her zaman kendimizin doğru ve haklı olduğunu düşünmemiz ve kendi fikirlerimizin ötesindeki gerçekliği nasıl olduğu ile giderek daha az ilgilenmemiz demektir. Bizim için aşina olduklarından dolayı kendi imgelerimize ve yargılarımıza sıkı sıkıya sarılır. Böylece kendimizi güvende hissederiz.Tabi doğal olarak yaşam daha da sıkıcı bir hal alır ve tekdüze bir işe dönüşür. Yaşama sevincimiz donma noktasına altına düşer ve umut edilecek yeni ve heyecanlı hiçbir şey kalmaz ve gene doğal olarak yaşamın gerçekleri sürekli üzerimize çöker ve biz -kısmen yaşadığımız krizler yoluyla- kendimize ilişkin nasıl sahte bir tablo yaratmış olduğumuzu tekrar tekrar fark etmek zorunda kalırız. Bunun aksine Joker bizim bir şeyin mükemmel olup olmadığını ya da hata yapıp yapmadığımızı umursamayan ve karmaşık olmayan güleç yönümüzü işaret eder.Utanmaktan ve başaramamaktan ya da kendini gülünç duruma sokmaktan korkmadan neşeli yeni şeyleri dener. Eğer bir şey yolunda gitmezse başarana ya da ilgisini yitirene kadar denemeye devam eder.
Sayfa 38
424 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.