Soru: Bunca menfi şartlara rağmen, yeryüzündeki insanların en garantili, en karlı, en sağlam durumda olanları kimlerdir?
Cevap: Müslümanlar! Çünkü doğru yolda, sırât-ı müstakimdedirler. Rablerinin razı olacağı din, temiz ve mâkul bir inanç üzeredirler. Değil mi ki o yüce imana sahiptirler... Ölseler ne gam! Her hâlükârda kârlıdırlar. Musibete uğrasalar sabredip sevaba erer, nimete ulaşsalar şükredip ecir kazanırlar. Sa'âdet-i dâreyn onlarındır. Rûhen temiz, fikren safî, kalben müsterih, bedenen dinç, aklen zinde, vicdanen rahat, vücutça sıhhatli, ailece mutlu, komşulukça muhabbetli, cemiyetçe huzurlu, devletçe güçlü yaşarlar. Harp çıksa ölseler şehit, kalsalar gazi olurlar; yenseler muzaffer, yenilseler mağfur olurlar. Ölünce cennete girer, cennette cemalullaha ererler, yani evvel Allah müslümanın sırtı asla yere getirilemez, has halis müslüman olduğu müddetçe kimse onu zarara uğratamaz. Cahil ve gafillere, yalan ve yanlış yol yolcularına, deni dünya ehline gelince; o zavallılar eğer batıldan dönüp hakka gelmezler, hidayete ermezlerse hasire'd-dünydâ ve'l-âhire olacaklar, sonsuz ve ebedi hüsrana uğrayacaklardır.
Ne mutlu müslümanlara! İslâm uğrunda cihad eden ve insanlığa hayır üretenlere!