Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bana bi Pazartesi

Bana bi Pazartesi
@durukpazar
epeyce kadın, gizlice erkek.
Bilgisayar Mühendisliği
22 Haziran
12 okur puanı
Mart 2024 tarihinde katıldı
Gül kokuyorsun bir de Amansız, acımasız kokuyorsun Gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun Dayanılmaz bir şey oluyorsun, biliyorsun Hırçın hırçın, pembe pembe Öfkeli öfkeli gül Gül kokuyorsun nefes nefese.
Sayfa 620
Reklam
O, göğsümde, o güzel görünüme karşı barbarca bir ateş yaktı, böylece tutkudan zevkle sendeliyorum, ve zevkin kucağında tutkudan ölüyorum.
Sayfa 87
Sevgilim Yoksulluktur biraz da Yüzünde gamzelenip duran sözlerim

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sevgilim Bu kadar çiçekleniyor İçimdeki ihtiyar: "Böcekler, ağlamayın! Âşıklar da, yıldızlar da  Ayrılmak zorunda birbirlerinden"
Leonardo da Vinci, insan bir şeye ancak anladıktan sonra nefret ya da sevgi duyabilir, demiş. Bundan daha yanlış, aynı zamanda da daha manalı bir söz bilmiyorum.
48. Bölüm
Reklam
Gölgelerin içindeyken, bireyciliğin yaşamdan hiç ama hiçbir şey beklememek anlamına gelen soyluluğuna erişsem.
45. B.
Uyanık olan dikkatimse, dinlenme halindeyken bütün bedenimin olduğu kadar cansızlaşıyor.
44. Bölüm
Sizce? Tüm kitabı alıntılamamak için zor duruyorum.
Ölümün uyku hali olduğunu sanmak da düşünen bir varlığa hiç yakışmıyor. Uykuya hiç benzemediğine göre neden öyle olsun? Uykuyu uyku yapan, sonunda insanın uyanmasıdır, oysa, bilindiği üzere, şimdiye kadar ölümden uyanana rastlanmadı. Ölüm uykuya benziyorsa, ölümden uyanacağımızı varsaymamız gerekirdi. Her şey bir yana, normal insanın düşündüğü bu değildir: O, ölümü, uyanılmayan bir uyku olarak tahayyül eder, bununsa hiçbir anlamı yok. Söylediğim gibi, ölüm uykuya benzemez, çünkü insan uykuda canlıdır ve uyur haldedir; insanın nasıl olup da uykuyu şuna ya da buna benzetebildiğini çok merak ediyorum, çünkü ne ölüm tecrübe edilebilir, ne de ona benzeyen herhangi bir şey.
Yaptığım, düşündüğüm, olmuş olduğum her şey bir teslimiyetler toplamından başka bir şey değilmiş; ya ben olduğumu sandığım sahte varlığa teslim olmuşum, çünkü ondan başlayıp dışa doğru hareket etmişim; ya da soluduğum havayla bir tuttuğum koşulların ağırlığına. Gözümün önündeki perdenin kalktığı şu anda, ansızın yapayalnız kalmış, kendini her zaman vatandaşı saydığı yerde sürgün olarak bulmuş bir varlığım. En içten düşüncelerimde bile, ben, ben değilmişim.
Reklam
Bir rol bile üstlenmişliğim yok: O rolü benim için başkaları oynamış. Oyuncu bile değilmişim: O oyuncunun hareketleriymişim yalnızca.
39. Bölüm
Varsayımlardan oluşan bitkisel hayatımda ben de kendi tarzımda uyuyorum, gözümü kırpmadan, soluklanmadan; huzursuz gözkapaklarımın altında, lekeli bir denizin huzur dolu köpüklerine benzeyen, sessiz sokak lambalarının uzak yansıması yüzüyor.
31. Bölüm
Ve görmeden baktığım sokağa hâkim penceremden dışarı sarktığımda, kendimi birden, kurusun diye pencerelere asılan, sonra orada unutulup yavaş yavaş buruşan, sonunda da asıldığı yeri kirleten yaş bir toz bezi gibi hissettim.
29. Bölüm
Tanrı; biz varız ve her şey bundan ibaret değil, demek.
22. Bölüm
Asla gerçekleşmiyoruz. Karşı karşıya duran iki uçurumuz biz – Cennet’i hayranlıkla izleyen bir kuyu.
11. Bölüm
85 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.