Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Duygu

Sabitlenmiş gönderi
Heriflerin, kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri şeylerin içine sıçmalarının bin bir yolu vardır.
Reklam
320 syf.
·
Puan vermedi
Eğer Beni Görebilseydiniz
Eğer Beni GörebilseydinizAnn Liang
7.9/10 · 186 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
282 syf.
·
Puan vermedi
·
20 günde okudu
Gece Yarısı Kütüphanesi, 282 sayfalık oldukça akıcı bir kitabı 20 günde okumama neden olan -neredeyse 3 yıllık- kitaplardan eli ayağı çekme/tamamlayamama dönemimde (reading slump(?)) bana tabiri caizse şifa gibi gelen bir kitap oldu. Hani bazı kitaplar vardır ya size "Ben başarabilirim. Ben 'gerçekten' yaşayabilirim." dedirtir. Heh, bu kitapta tam olarak o kitaplardan biriydi. Umudun vaz geçilemez yalnızca hatırlanması, hatırlatılması gerekilen bir şey olduğunu sayfaları her çevirdiğinizde size hissettirebilen bir kitaptı. Okurken yalnızca o kitabı yaşadığınız, elinizden bıraktığınızda bile Nora'nın hayatını, kendi hayatınızda paralellikler kurabileceğiniz kitaplardan biriydi. Belki de doğru zamanda okumamın da etkisiyle bana oldukça ilham veren bir kitap oldu kendisi. Dilinin akıcılığı, hikayenin sürükleyiciliğiyle sizi kendinde tutuyor, kendi kütüphanenizi düşünmenize neden oluyor. İhtiyacım olan şeyi doğru zamanda tüketmenin keyfiyle inceleme yazmaktan da kendimi alıkoyamadım. Bu yalnızca ufak bir teşekkür mesajı olsun istedim bu kitabı okumama neden olan tesadüflere.
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202155,3bin okunma
Duygu tekrar paylaştı.
"Benim burada ne işim var?" diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de, her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu tamamıyla sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz? Üstelik dışarı çıkmanızı sağlayacak birçok yol olduğunu da biliyorsunuz çünkü labirentten çıkmayı başarmış, dışarıda gülüşüp oynayan insanların seslerini duyuyorsunuz. Çalı çitlerin arasından arada bir görüyorsunuz onları. Yaprakların arasından gelip geçen şekiller halinde. Öyle mutlu görünüyorlar ki onlara değil, bu işi onlar gibi yapamadığınız için kendinize kızgınsınız. Oldu mu hiç? Yoksa bu labirentte kalan bir tek ben miyim?
Reklam
Kaçıp gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu görmek tam bir aydınlanmaydı. Hapishanenin bir yer değil, bakış açınız olduğunu anlamak.
Sayfa 278Kitabı okudu
Her şey olabilmek için her şeyi yapmamız gerekmiyor çünkü zaten sonsuzuz. Yaşadığımız her an sonsuz olası geleceğe gebe.
Sayfa 272Kitabı okudu
Hayatını acı çektiği için değil, acıyı dindirmenin bir yolu olmadığına kendini inandırdığı için bitirmek istediğini anlamıştı.
Sayfa 212Kitabı okudu
Pişmanlıkları iptal etmenin aslında dilekleri gerçekleştirmenin bir yolu olduğunu öğrendi.
Sayfa 208Kitabı okudu
İnsan beyninin dünyaya dair karmaşık bilgileri filtreden geçirerek indirgediğini, mesela insanın bir ağaca baktığında sonsuz karmaşıklıktaki sayısız yaprakla dalı "ağaç" denen şey olarak gördüğünü biliyordu. İnsan olmak, dünyayı sürekli indirgeyerek anlaşılabilir ve basit bir anlatıya dönüştürmek demekti.
Sayfa 146Kitabı okudu
Reklam
"Aşktan korkmak yaşamdan korkmaktır ve yaşamdan korkan herkes dörtte üç ölmüş demektir,"
Sayfa 36 - Bertrand RussellKitabı okudu
Şimdi büyüdüm, yaşamın zor olduğunu biliyorum ve hayatı daha dayanılır kılmak için "kötü" yollara başvuran kimi daha hassas insanlara kızmamak gerektiğini de.
Kalbimiz bizi aldatır, kafamız oyunlar oynar ama gözlerimiz gerçeği görür. Gözlerinle bak. Kulaklarınla duy. Ağzınla tat al. Burnunla kokla. Teninle hisset. Bunların ardından düşünmek gelir ve onun ardından da gerçeği öğrenmek.
Sayfa 505Kitabı okudu
Beslediği cellatların ardına sığınan hükümdar, er geç unutur ölümün nasıl bir şey olduğunu.
564 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.