Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

pınar kurt

pınar kurt
@dytpnr
insan, sevdiğinin sevgisi kadar bencil olabiliyor.
Reklam
Zaman böyle bir şey, değil mi? Aynı kalmıyorBazı günler, bazı yıllar bomboş. Hiçbir anlamları yokDalgasız deniz gibilerDerken bir yıl hatta bir gün, bir öğleden sonra yaşıyorsun. İçinde her şey var. Bir ömre bedel oluyor. 290
dürüstlük yoksa bilgi tehlikelidir ama bilgi yoksa dürüstlük yetersiz ve faydasızdır

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
21.yüzyılda yaşanan sorunlardan bir de bu.çoğumuz ihtiyacımız olan bütün maddi şeylere sahibiz ve bu yüzden pazarlamıcıların işi artık ekonomiyi duygularımızla ilişkilendirmek, şimdiye kadar ihtiyaç duyma- dığımız şeyleri istememizi sağlayarak daha fazlasına ihtiyacımız varmış gibi hissetmemizi sağlamak. Yılda otuz bin sterlin kazanan kendini yoksul hissediyorYalnızca on ülke görmüşsek, kendimizi yeteri kadar seyahat etmemiş gibi hissediyoruz. Tek bir kırışığımız olduğunda, yaşlı hissediyoruz kendimizi. Resmimiz fotoşoplanmamış ya da filtrelenmemişse çirkin hissediyoruz.
müziğin içine girilmez.müzik zaten içimizdedir.müzik yalnızca var olan şeyleri ortaya çıkarır, belkide içinizde olduğunu bilmediğiniz duyguları hissetmenizi sağlar ve her yeri dolaşarak bütün duyguları uyandırır.yeniden doğmak gibi bir şeydir.
Reklam
cehalet zamanla şekil değiştirir. ama hep vardır ve her zaman için ölümcüldür.
"insanlığın gelişimi doğayla aramıza koyduğu mesafeye bağlıydı sanki."
İnsanlar prensip olarak delilerden hoşlanmıyorlar; iyi resim yapan deliler hariç, ama onlardan hoşlanmaları için de o insanların ölü olmaları gerekiyor. Ne var ki deliliğin Dünya'daki tanımı çok be- lirsiz ve tutarsız. Bir dönem tamamıyla aklı başında sayılan bir ha- reket bir diğerinde delilik işareti oluveriyor. İlk insanlar hiç sorun yaşamadan çıplak gezebiliyorlardı mesela. Hatta nemli yağmur or- manlarındaki bazı insanlar hâlâ böyle geziyor. Yani deliliğin bazen zamanla, bazen de posta koduyla alakalı bir şey olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Temel kural basitçe şu: Dünya'da aklı başında görünmek isti- yorsanız doğru yerde olmanız, doğru kıyafetleri giymeniz, doğru şeyleri söylemeniz ve doğru çimlere basmanız gerekiyor.
şeytanın en sinsi silahı, insanın boşa çabaladığını düşündürmesiydi.
güçlüler yaşar,zayıflar ölür.her biri kendi hiyerarşik yeriyle orantılı zevk ve ıstırap içinde...
Reklam
ah Tanrım ne uzun bir zaman dilimidir insan ömründe bir anlık mutluluk.
ve en iyi zamanlarımız, amaçlarımızla motivasyonumuzun sorunsuzca elele verdiği, zahmetsizce ileriye doğru itildiğimiz ve hiçbir yanlış yapmayacağımız zamanlardır.
Sayfa 116Kitabı okudu
...ağladı...demek ki bu şehirde beni seven hiç olmazsa bir kişi vardı
"Önemi yok." Tam tersine, çok önemliydi. Öyle üzgündüm ki, o kadar büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım ki, o an ölmeyi istedim.
“Zeze : acılarım kaç gün sürecek Portuga ? Portuga : en fazla 40 gün. Zeze : 40 gün sonra geçecek mi? Portuga : hayır , alışacaksın.”
Reklam
Tanrım! saadet an'ı.!insanın büyün yaşamı için de olsa, az şey mi bu?
Lisbeth mutluluğun acıyla alakalı olduğunu biliyordu; terk eden acıyla.
ancak hümanizme inancın aramızda kökleşmesiyle ilerideki yenilenmeye güvenilir bir temel sağlanmıl olacaktır.
"eğer başarılı olsaydım, bana taç takacaktınız ama şimdi tuzağa düşüreceksiniz!" (Raskolnikov)
Sayfa 645 - canKitabı okudu
cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla döşelidir.
Reklam
"insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi; kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi; talihin ilerlemekte olan arabasından düşen kişi, arabaya bir daha yetişemezdi."
önce insan olacaksın sonra müslüman ya da yahudi ya da hristiyan. tüm bu dinler insana insanlığı öğretebilmek için sunulmuşlardır. sen insan olmayı başarabilmek için doğduğunu anlamadıysan, hangi dine inandığının bir ablamı yok. çünkü din gidilen yoldur, varılan yer değil.
daima bil. hisset. affet . keşfet. kendine varmak için burdasın. gerisi illüzyon.
tüm hayvanlar eşittir, ama bazıları daha eşittir
korktuğumuz şeylerin bir süre sonra tirakisi oluyoruz. o bizi bulmazsa, biz onu buluyoruz.
Sayfa 96 - fatoşKitabı okudu