Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

E

E
@ebrar_n
90 okur puanı
Eylül 2014 tarihinde katıldı
Güçlü duygularımızı biriktirmek, sirke ile kabartma tozu karışımının üzerine tıpa koymaya benzer. Görmezden gelinen duygu ortadan kaybolmaz, yoğunlaşır. Bir duyguyu umursamamaya çalıştıkça, o daha da güçlenir! Oysa o duygu hâlâ tamir edilebilir düzeydeyken, ceremesini çekmek çok daha kolaydır.
Reklam
Bir elmanın yüreğinde gizlenen tohum, görülmez bir elma bahçesidir. Ama bu tohum bir kayaya rast gelirse, ondan hiçbir şey çıkmaz.
D/Ali derdi ki; “doğal”, “normal”, “ahlaklı” gibi sözcükleri gereğinden fazla kullanan ve bol keseden atıp tutan insanlara dikkat edeceksin.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bazen en alışkın hissettiğin yer aslında en az ait olduğun yerdir.
Birine inanmak ciddi meseledir. Öylesine söylenmez. Eğer gerçekten inanıyorsan, inandığın kişiyi her durumda desteklemen gerekir. Başkaları o kişi hakkında feci şeyler söylese bile.
Reklam
Şimdi acı çekin ki gelecekte mutlu olabilesiniz demek, ancak kendinizi denize atın ki, sonrasında kurtulmanın nasıl rahatlattığını hissedebilesiniz demek kadar anlamlıdır.
İç yaşamı olmayan bir insan bir barometrenin havanın sadık hizmetlisi olması gibi, çevresinin kölesidir.
Mutluluk
Mutluluk, mutluluk hakkındaki düşüncelerinizi geride bırakmaktır.
Kendine hakim olmak zorunda olan bir insan, dağılmaya hazır insandır. Kendinize hakim olmaya çalışmak, yaşama devam etmenin korkunç bir yolu. Kontrol etmeniz gereken her şey, sizi kontrol eder.
Mutsuzluk
Eninde sonunda göreceğiniz gibi, neredeyse her çeşit mutsuzluk duygusu, bir parçayı bütünün kendisi sanmanın bir sonucu.
Reklam
En büyük gücümüz, ilerdeki daha parlak günleri hayal edebilmemiz değil, mutluluğumuzu azaltan tüm başıboş karanlık düşünce ve duyguları -her an için- kolaylıkla kovabilme gücüyle donanmış olmamızdır.
Eğer karşıtı soluk verme olmasaydı, soluk alma değersiz olurdu; parlamak nasıl güneş için doğalsa, gerçekte olduğunuz kişi için de geride bırakmanın aynı derecede doğal, yaşamın nefes alışına katılmayı öğrenmek olduğunu düşünün.
Parayla, yatla,katla, ihtişamla insan mutlu olamaz. O yatlarda, katlarda sevgi varsa, güven varsa, paylaşım varsa ancak o zaman insanlar bunların içinde mutlu olurlar.
Sana acımasızca davranan birisini düşünüp; bana nasıl böyle şeyler yapabilir diye tekrar üzülüyorsun belki de. Ancak acımasız insanlar, kendilerinden başka kimseyi düşünmez, diğer insanları önemsemez, önemsenecek bir şeymiş gibi görmez.
Tıpta hastalıkları iki gruba ayırır doktorlar; akut ve kronik diye. Akut hastalıklar ani başlar ve riski yüksektir. Kronik hastalıklar yavaş başlar, sonra da uzar gider. Aşk akut bir hastalıktır. Ani başlar ve çok gürültülü seyreder. Tansiyon yükselir, kalp hızlanır, nefes alış verişler sıklaşır, yanaklar pembeleşir, vücut ısınır. Böyle akut bir duruma insanoğlu bir ömür nasıl dayansın? Böyle bir heyecan yıllar boyu sürecek olsa, kalbimiz ne çok zarar görürdü bu durumdan. İnsan, her duruma uyacak şekilde yaratılmıştır. Zamanla bu duruma beden ve ruh uyum sağlar ve aşık olunan kişi karşısında duyulan eski heyecanlar yavaş yavaş kaybolur. Ve aşk kronikleşir. Sevgiye, güvene, huzura ve alışkanlığa dönüşür..
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.