Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ecem Demir

“Hayır şimdi bunu düşünemiyorum; sonra sakinleştiğimde düşünürüm,” -diyordu kendi kendisine. Ama düşünmek için o sakinliğe hiçbir zaman ulaşamıyordu; ne yaptığını, sonunun ne olacağını, ne yapması gerektiğini her düşündüğünde üzerine bir korku çöküyor ve bu düşünceleri aklından kovuyordu.
Sayfa 199 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
“Sanki gözyaşları, iki kardeş arasındaki karşılıklı ilişki makinesinin başarıyla çalışması için gerekli bir yağdı.”
Sayfa 165 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
“Anna Arkadyevna okuyor ve anlıyordu, ama okumak, yani başka insanların hayatlarından betimlemeleri izlemek hoşuna gitmiyordu. Kendisi bizzat yaşamak istiyordu.”
Sayfa 133 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“-Bunun sadece aşk olmadığını anla,- dedi. - Daha önce de aşık olmuştum, ama bu defaki aynı değil. Bu, benim duygum değil de sanki bir dış güç beni eline geçirdi. Bunun gerçekleşemeyeceğine, yeryüzünde mutluluk diye bir şeyin var olamayacağına karar verdiğim için buradan gitmiştim zaten; ama kendimle mücadele ettim ve gördüm ki, bu olmadan hayat da olmayacak. Ve karar vermem gerekti...”
Sayfa 53 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir zamanlar, maskeme bakamazdın çünkü arkasında ne olduğunu bilmiyordun. Şimdi ise maskeme bakmaktan rahatsız olmuyorsun, arkasındaki yüzü unuttun! İnsan her şeye alışır ama isterse elbette.
Sayfa 318Kitabı okudu
Reklam
“Bu mahkeme, yarın cinayetlerin en korkuncunu, bir babanın katli davasını yargılacaktır, beyler,”.......Ona göre bu korkunç cinayet karşısında insanın aklı duruyordu. İnsan adaletinin zaaf göstermeksizin onu cezalandıracağını umuyordu. Yalnız, şunu da çekinmeden söylüyordu, bu cinayet karşısında duyduğu dehşet, şu sanığın duygusuzluğu karşısında duyduğu dehşetten neredeyse daha azdı. Annesini manen öldüren biri, tıpkı kendisinin dünyaya gelmesine sebep olan insanın, yani babasının hayatına kasteden kimse gibi, insan topluluğundan kendi kendini kovmuş olurdu.”
"O salı öğleden sonra laboratuvarına dönen Gregor hemen işe koyulmak yerine bir sandalyeye oturuyor, hafif bir melankoliye kapılmış halde.Bütün bu cemiyet hayatı.Ne de yorucu bir şey sürekli kendi içinde olmak, hiç çıkamamak, dünyayı içinde hapsolduğumuz bu kapalı kutudan görmek ne yorucu.Ve bu dünyaya aynalar yardımıyla iyi kötü makyajlanmış bir dış görüntü sunmanın ötesine geçememek.Birden, artık hiçbir şey yapmak gelmiyor içinden.Küçük bir üzüntü buhranı."
Bu harika" dedi Isabelle. Bütün şehir yıldızlarla dolu gibi gözüküyor." Bazen geceleri saatleri tamir etmek için değil, sadece şehri seyretmek için buraya gelirim. Dünyanın dev bir makine olduğunu düşünmek hoşuma gidiyor. Biliyorsun, makinelerin asla fazla parçası olmaz.Bütün parçalar gerekli model ve sayıdadır.Eğer dünya dev bir makineyse burada olmamın bir sebebi olmalı. Bu, senin de burada olmanın bir sebebi olduğu anlamına gelir.