Mevlana,Fîhi Mâ-fih adlı yapıtında der ki: Kadın nedir,dünya ne? İster söyle,ister söyleme; o neyse yine odur,bildiğinden şaşmaz. Söylemekle ona etki edilemez;hatta daha beter olur. Örneğin bir somun al,koltuğunda sakla. Bunu kimseye vermeyeceğim,vermek bir yana,göstermeyeceğim bile. Ekmek ucuzluğundan,bolluğundan sokaklara atılmış olsa,köpekler bile yemese, sen böyle görülmesine engel olmaya başlayınca,bütün insanlar onu görmek isteyecek,arkanda dolaşacaklar. Biz sakladığın,göstermek istemediğin o ekmeği görmek istiyoruz,diyecek insanların buna karşı ilgisi ve isteği o derece artar. Çünkü insanlar, engellenlendikleri şeye karşı aç gözlü olurlar. Sen ne kadar kadına gizlen diye buyurursan, onda kendini gösterme isteği o denli artar. Halkta da o kadın ne denli gizlenirse, onu görme isteği çoğalır. Şu hâlde, sen oturmuşsun,iki yanın da isteğini kızıştırıyorsun. Sonra da bununla onu eğittiğini sanıyorsun. Bu yaptığın şey,bozgunculuğun ta kendisidir. Kadının mayasında kötülük yoksa ‘yapma’ desen de ,demesen de iyi huyuna, temiz yaradılışına uyarak ona göre hareket edecektir. Sen işkillenme,bırak. ‘Yapma,etme,görünme’ demek,isteği artırmaktan başka şeye yaramaz.(Bölüm 20)