Klasikleşen alıntıyı yılın son gününde yeniden paylaşayım. 2 seneden bu yana gerçekten de her şey iyiye doğru değişti. Bu alıntı bir dönüm noktası olmuş olabilir hayatımda.
Yeni bir hayata başlama, değişen günlük yaşantı, spor ve zaman zaman kaçan okuma hevesinden dolayı başaramadık... İyisiyle kötüsüyle güzel bir seneydi.
Her seferinde aynı hatayı yapıyorlar. Çünkü duyguları bir kenara bırakamıyorlar. Oysa duygular onları zayıflatıyor. İnsan doğasının en büyük zaafı bu. Sevgi, öfke, nefrete dayanarak karar vermemek gerekiyor. Bunlar zihni bulandıran, saçma sapan hisler.
Ne yazmış olduğunuzu anlıyor musunuz!.. Bütün bu korkunç gerçeği, bizlere göstermiş olduğunuz bu gerçeği siz mi düşündünüz? Olamaz, sizin gibi yirmi yaşında birinin bütün bunları anlamış olmasına imkan yok..
-Merhaba, benim adım Andrew Ryan ve sana bir sorum var. Bir adam alnındaki terin sahibi midir?
-"Hayır!" dedi Washington'da yaşayan adam; "Ter fakirlere ait."
-"Hayır!" dedi Vatikan'da yaşayan adam; "Ter Tanrı'ya ait."
-"Hayır!" dedi Moskova'da yaşayan adam; "Ter herkese ait."
Ben bütün bu cevapları reddettim ve başka bir şey seçtim. İmkansızı seçtim.