Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

nika

“Biz ölmüşüz,” dedi Winston. “Biz ölmüşüz,” diye yineledi Julia, görev bilircesine. “Siz ölmüşsünüz,” deyiverdi arkalarından acımasız bir ses.
Sayfa 239Kitabı okudu
Reklam
O’Brien, Winston’ı eliyle susturdu. “Biz maddeye hükmediyoruz, çünkü zihne hükmediyoruz. Gerçeklik kafanın içindedir. Yavaş yavaş öğreneceksin, Winston. (…)”
Sayfa 285Kitabı okudu
“Ama o an için çekiç gibi devamlı beynimi delen bu hızlı tempo içinde bilincimi dolduran tek bir sözcükten başka hiçbir şey yoktu: Gitmek! Gitmek! Gitmek!”

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Kızgınlığımı ve çaresizliğimi anlatamam size. Yine de benimle empati kurmaya çalışın: Bir insan için bütün yaşamınızı bir kenara atıyorsunuz,o ise kayıtsızca elinin tersiyle kovduğu bir sinekten daha fazla değer vermiyor size.”
“İşte ben… ben onun bana geri dönmesini istiyordum… yani onunla geçirdiğim her anı yeniden yaşamak istiyordum… büyük bir güç beni, onunla dün beraber olduğumuz yerlere sürükledi, onu çekip uzaklaştırdığım bahçedeki banka, onu ilk kez gördüğüm kumar salonuna, evet o batakhaneye bile, sırf bir kez daha, artık geçmiş olan şeyleri bir kez daha yaşamak için. Ertesi gün de Corniche boyunca, her söz her hareket içimde bir kez daha canlansın diye, aynı yolda faytona binmek istiyordum; içinde bulunduğum karmaşık durum bu kadar anlamsız, bu kadar çocuksuydu. Ama o olayların nasıl büyük bir hızla geliştiğini bir düşünün; ben yaşananları uyuşturucu bir darbe gibi hissettim. Oysa gözlerimi açtığım anda fazlasıyla karışıktı kafam, yıldırım hızıyla yaşadıklarımı bir kez daha sırasıyla, hatıra denen o büyülü kendini kandırma sayesinde, tadını çıkararak yaşamak istiyordum; şu da var ki insanın böyle şeyleri kavrayabilmesi o kadar da kolay olmuyor. Kim bilir, belki de insanın bunları anlaması için ağrıyan bir kalbe gereksinimi vardır.”
Reklam
“Zor olan sadece söze nereden başlayacağını bilmek. İki gündür kendimi çok açık ve dürüst olmaya hazırladım, bunu başaracağımı umuyorum. Size, bir yabancıya, bütün her şeyi anlatacak olmama şimdilik belki bir anlam veremeyeceksiniz, ama başımdan geçen bir olayı düşünmeden geçirdiğim tek bir gün, tek bir saat bile yok, yaşlı bir kadın olarak bana inanın, katlanılmaz bir şey bu; insanın yaşadığı müddetçe hayatındaki tek bir olaya, tek bir güne kilitlenip kalması. Çünkü size anlatmak istediğim her şey, altmış yedi yıllık hayatımın sadece yirmi dört saatlik bir zaman dilimini kapsıyor; aklımı oynatmak pahasına, kendime defalarca telkinde bulundum, insan bir kez olsun, bir an olsun aptalca davransa ne olur sanki diye. Ama fazlasıyla belirsiz bir sözcük olan vicdan denen şeyden kaçamıyorsunuz, sizin Henriette olayıyla ilgili olarak çok tarafsız konuşmanızı dinlediğimde, birine olsun yaşamımın o gününü özgürce anlatmaya karar verebilirsem, belki bu anlamsız geçmişi düşünme ve sürekli kendimi suçlama durumunun sonu gelir diye düşündüm.”
“Bazı insanlar hayatınıza bir amaç için girer, bazıları mevsimliktir, bazılarıysa ömürlüktür.”
“O da yalanın bir parçasıydı, aşkım. Acıdan dikkat dağılmıyor. Kalbim neredeyse on dokuz yıldır atmıyordu, ama bu farklı. Sanki kalbim gitmişti, sanki içim oyuktu. Sanki seni içimde barındıran her şeyimi burada, seninle beraber bırakmıştım.”
Sayfa 357Kitabı okudu
Onu sevmeyi bile düşünmemiştim. Tek bildiğim, sevginin bazı insanların gücünü bitirebildiğiydi. Tamir edilemeyecek kadar çok kırılmıştım. Ama şu an Jacob’a ihtiyacım vardı, benim için bir ilaç gibiydi. Onu destek olarak o kadar uzun süre kullanmış ve o kadar derine inmiştim ki, artık başka hiç kimseyle planlar yapamıyordum. Şimdi onu incitemezdim ve onu incinmekten koruyamazdım da. Zaman ve sabrın beni değiştireceğini düşünüyordu ama yanılıyordu.
Sayfa 161Kitabı okudu
“Mutlu olmaya bak Peri Kızı,” dedi donuk bir ifadeyle. “Hayat bir şeyleri dert etmek için çok kısa.”
Sayfa 354Kitabı okudu
Reklam
Haydi, Eren!! Savaş!
Biz hepimiz, doğduğumuzdan itibaren özgürüz. Buna engel olacak kişiler, ne kadar güçlü olursa olsun önemi yok. Ateşten suların da buzdan toprakların da önemi yok. Bunları görenler bu dünyadaki en büyük özgürlüğü elde etmiş kişilerdir. Savaş! Bu uğurda canını bile feda et. Dünyanın ne kadar korkutucu olduğu umurunda olmasın. Dünyanın ne kadar acımasız olduğunu umursama. Savaş! Savaş! Haydi, Eren!! Savaş!
İçim rahat ölüyorum, çünkü sen bunu uzaktayken hissetmiyorsun. Şayet ölümüm sana acı verecek olsaydı, o zaman zaten ölemezdim.
Beni bir defa daha öptün. Ama beni tanımadın.
Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularına bağlı kalabilirler; başkaları ise, duygularını herkesin ortasında çene çalarak heba ederler, güvendikleriyle köreltirler, onlar aşk hakkında çok şey duymuş ve okumuşlardır ve aşkın paylaşılan bir kader olduğunu bilirler. Aşkla bir oyuncakmış gibi oynarlar, ilk sigaralarını içen delikanlılar gibi, onunla havalarını atarlar.
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.