Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif Çay

Elif Çay
@elfcyy
İç sesini duyan Allahı bırakıp çığlığını dahi duymayan insanlara yönelmek ne büyük gaflet.
Öğretmen
1 Ekim 2001
204 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
Soylu Bir Unvan : Öğretmen
Renkli, sihirli dilinizle konunuza yönelik bir tutku dokurken bir şairsiniz. Evrenimizin özelliklerine, değişimlerine ve etkileşimlerine sihir, mantık, akla yatkınlık ve mucize katan bir fizikçisiniz. Bireylerin düşüncelerini ve eylemlerini gürültüden uyumlu bir tınıya dönüştüren usta bir bestecisiniz. Daima muhteşem bir yapının ortaya çıkmasını sağlayacak bir bakış açısıyla her öğrenciye sağlam temel atan bir mimarsınız. Bükülmelerle taklalarla düşüncelerin esnetilip güçlendirilmesini teşvik ederken bir jimnastikçisiniz. Kişiliklerin, kültürlerin, inançların ve düşüncelerin çoğulluğu içinde üretici, olumlu etkikeşimleri kolaylaştırırken bir zekâ ve duyarlılık büyükelçisisiniz. Eylemleriniz ve ahlaki duruşunuzşa sizin rehberliğinizi örnek almayı bekleyen genç insanlara umut ve anlam taşırken bir filozofsunuz. İlk gününüze - ve her gününüze - hazırlanırken öğrencileriniz sınıfa girdiğinde ve onların hevesli, coşkulu bir beklentiden huzursuz, belirsiz bir kayıtsızlığa yayılan davranışlarıyla karşılaştığınızda sahip olduğunuz güçleri hatırlayın... Şairden filozofa... Ve kendinizi öğrencilerinize o soylu unvana layık bir insan olarak tanıtın: Öğretmen
Sayfa 14 - Timaş Yayınları
Reklam
"Eğer insan görülmek istemiyorsa bir şeyin arkasına saklanır," dedi Kumkurdu. "Bir çalının veya bir kapının. Ya da bir sürü gevezeliğin, lafın."
Sayfa 72 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Evrendeki her şey böyledir. Hiçbir şey yok olmaz, sadece başka bir şeye dönüşür, tekrar tekrar.
Sayfa 64 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölü bir balık gibi oturamaz insan, bedeni büyüyüp gelişirken. Koşmalı, oynamalı, zıplamalı, hop hop hop hoplamalı.
Sayfa 50 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
"Niçin," dedi. "Niçin babam gazete okumak zorunda?" "Amaan! Ne basit bir soru," dedi Kumkurdu. "Çünkü o büyülenmiş, bunu anlamayacak ne var." "Büyülenmiş mi?" diye sordu Zackarina. "Evet, ya da hipnotize olmuş," dedi Kumkurdu. "Göz­leri gazeteye yapışmış; gazetenin içindeki o küçük, siyah harflere."
Sayfa 10 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yaşım henüz yirmi dört. Fakat ruhum öyle ihtiyar ki...
Sayfa 41 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Siz, çok ince bir kadınsınız... Ruh acılarını ne güzel hissediyorsunuz!
Sayfa 41 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Zaten insanın bedbahtlığı fazla hasss, fazla şair ruhlu olmasından ileri gelir.
Sayfa 36 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Çocukların Yetişkinlerle İletişimde Dikkat Etmesi Gereken Hassas Konular 10
Belki de haklılar. Onlar yetişkin ama ben çocuğum. Benim hiçbir şey bilmediğimi sanıyorlar. Hiçbir şeye üzülmediğimi, işimin gücümün yaramazlık olduğunu sanıyorlar. Bir gün onlara çok yanıldıklarını göstereceğim. Bunun için okumam lazım. Okuyacağım, sınıf birincisi, hatta okul birincisi olacağım. Üniversiteye de giderim. Hepsinin ağzı açık kalır. Görür onlar... Hani hep bana 'sen kime çektin' diye çemkirip duruyorlar ya... İşte o gün sıraya girecekler, 'Bana çektin, aynı bensin, bana çok benziyorsun' diyecekler. Bugün 'Bıktım senden' diyenler, o gün benim için ağlayacaklar... Göreceksin... Şimdilik hoşçakal defterim. Bunlarla vakit kaybedemem, çok işim var, daha büyüyüp adam olacağım...
Sayfa 196Kitabı okudu
Çocukların Yetişkinlerle İletişimde Dikkat Etmesi Gereken Hassas Konular 9
Bu yetişkinler böyledir. Sana oyuncak bebek alırlar ama saçını kesemezsin, yüzünü boyayamazsın. Araba alırlar, 'Ben bunun tekerleklerini çıkartıp arabanın içine çamur dolduracağım' dersen izin vermezler, elinden alırlar. Onlara göre bebek bebektir, araba arabadır. Bebeğin saçını tarayabilirsin ama kesemezsin. Kimin koyduğunu bilmedikleri kurallarla yaşamaya fena halde alışmış zavallılar.
Sayfa 187Kitabı okudu
Reklam
Çocukların Yetişkinlerle İletişimde Dikkat Etmesi Gereken Hassas Konular 8
Sofrada yemek yemeyince, Afrika'da çocuklar aç, yemek bulamıyorlar diyorlar. Hadi yemek gönderelim deyince 'evladım sen niye böylesin...' Asıl siz niye böylesiniz ya, siz niye böylesiniz? Su istiyorum, 'Sen artık büyüdün, kendin al' diyorlar. 'Kendi başıma yaşamak istiyorum' diyorum, 'Sen daha küçüksün' diyorlar. Gıcık bunlar ya, bütün yetişkinler aşırı gıcık!
Sayfa 129Kitabı okudu
Kabul edelim, çocukların olayların önem sırasını mantıklı bir şekilde sıraya dizmeyle alakalı ciddi bir sorunu var. Başka da bir sorunları yok zaten. Çocuklar mükemmel insanlar...
Sayfa 111Kitabı okudu
Çocukların Yetişkinlerle İletişimde Dikkat Etmesi Gereken Hassas Konular 6
Her zaman, zekasıyla övünen yetişkin milleti, aslında kafasını pek çalıştırmaz. Genelde olayların görünen tarafıyla ilgilenirler ve altında yatan nedenlere bakmazlar. O yüzden de çokça yanılırlar. Onlara gerçeği anlatmaya çalışma, anlamazlar. Ayrıca insan suçlamaya bayılırlar. Ayrıca kâğıtlı dondurmaya da gıcık oldum...
''Ağladığına göre suçlu'' ne demek ya? ''Ağladığına göre çaresiz demek ki, ağladığına göre üzgün demek ki, ağladığına göre bir derdi var demek ki'' demek varken, ''Ağladığına göre suçlu'' nedir ya?
710 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.