Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Seyyahı Avare

Seyyahı Avare
@elifglmz14
Okul Öncesi Öğrt.
41 okur puanı
Ocak 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Az ve öz bir günce örneği..
Tarih 13 Nisan Cumartesi. Saat 7.32 Ben yine pencere kenarında kahvem eşliğinde kitap okumakla meşgulüm. Dışarıdaki bahar müjdecisi kokuyu soluyarak kendi içimde huzurun arayışı içerisinde olduğum o vakitlerdeyim. Ve bir anlığına hayat yaşanabilir bir seviyeye erişiyor..
Reklam
Bugün şöyle bir kitapçıya gittim, içeri girer girmez o müthiş kitap kokusunu içime çekip gayriihtiyari şekilde şu kokunun verdiği huzur çok başka demiş bulundum. O sırada orada bulunan bir kitapsever bunu duymuş, rafların arasında dolaşırken denk geldik. Biraz kitaplardan bahsettik, naçizane tavsiyelerde bulunduk. En son dönüp şöyle dedi: "İçeri girerken kitap kokusunun çok başka olduğunu söylediniz, dikkatimi çekti ve benim bugün bir kitapseverle konuşmam gerek dedim, bu da siz oldunuz." dedi. Bugün de sermayemiz olan vaktimizi güzel bir insanın iki kelamıyla taçlandırdık. Böyle güzel insanlarla daha çok karşılaşma ümidi içerisinde olacağım her zaman.
Ey Kavmim.. Sen ne akıllanmaz, uslanmaz, ders almazsın. Hep birlikten beraberlikten bahseder kendinden olmayanı arana almazsın. Kendinden başka kimsenin acısına acı diye bakmazsın, sadece kendine ağıt yakarsın. Bu yüzdendir acı gelip hep seni bulur çünkü sen başkasına acı diye bakmazsın. Halil Cibran

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
8 Mart 1908'de sendikal hakları için mücadele verip tekstil fabrikasında ölen 120 kadın üzerinden kutlanan bir günün tezatlığını bir türlü çözemiyorum. Kadının ve insanın ölümü üzerine kutlanan bir gün ne feminist hareket bazında ne de genel anlamda zerre samimi gelmiyor. Çocuk hakları, kadın hakları, insan hakları bla bla bla. Hep aynı terane. Kölemen toplumlardan beklenen hareketi aynen karşılayan türden oluyor tüm bunlar. Egemen olduğunu sanıp kölemenliğe kucak açan toplum..
Telgrafhane
Uyumayacaksın Memleketinin hali Seni seslerle uyandıracak Oturup yazacaksın Çünkü sen artık o sen değilsin Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin Durmadan sesler alacak Sesler vereceksin Uyuyamayacaksın Düzelmeden memleketin hali Düzelmeden dünyanın hali Gözüne uyku giremez ki... Uyumayacaksın Bir sis çanı gibi gecenin içinde Ta gün ışıyıncaya kadar Vakur metin sade Çalacaksın. Melih Cevdet Anday
Reklam
Çevirmenlere...
Kitapları okuyoruz, konuşuyoruz ama bir şeyi aslında asıl olanı unutuyoruz. Çevirmenleri... O kadar güzel işler çıkarıyorlar ki ortaya, ben bunu okuduğum her eserde hissedebiliyorum. Özellikle nitelik bakımından değerlendirince benim için daha büyük önem arz ediyorlar. Her şeyi ince eleyip sık dokuyan kitabın asıl kahramanlarına küçük de olsa bir şükranda bulunmak istedim.
"Olmayana takılıp olanı da kaybetmek istemedim." Koca bir hayat bu cümle üzerine yaşanıyor, yaşanmaya çalışılıyor. Hayattaki en büyük hakikât de bu değil mi zaten? İnsanın bunu kendine her gün hatırlatması gerekiyor.
"Biliyorum, yazdıklarım kimsenin umurunda değil ama benim bunları anlatmam lazım."
Neyi bilmediğini bilen insan...
Hep farklı türlüsünü bulmak gerek. Okumanın, konuşmanın hatta belki de susmanın...
Reklam
günün şarkı sözü
Bitmez, aman, bu kavga Zaman zaman şaşarlar Âlem âlem içinde Cahil, çapkın gezenler ...
dergiden alıntı
Esasında iletişimsizlik denen şey insanların birbirlerinin hikâyesini dinlememesi ya da merak etmemesi değil de nedir?
Okumanın gerçek mânâsını bulana kadar...