Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sevdiğimiz bir kişinin elini tutmak bile stresi azaltan güçlü bir ilaçtır.
Sayfa 134Kitabı okudu
Ölmüş birinin parmak iziyle de telefon açılabilir. İşin püf noktası, ceset soğumadan önce elini çabuk tutmak.
Sayfa 404 - Müptela Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
“Sevdiğimiz bir kişinin elini tutmak bile stresi azaltan güçlü bir ilaçtır..”
Ve o an aşkın ne işe yaradığını anladım. Aşk hayatta kalmana yardım ediyordu. Anlam aramayı da unutturuyordu. Aramayı bırakıp hayatı yaşıyordun. Aşk önemsediğin kişinin elini tutmak ve şimdi ki zamanda yaşamaktı. Geçmiş ve gelecek yalnızca mitti. Geçmiş ölen şimdiki zamandı ve gelecek hiçbir zaman var olmayacaktı, çünkü ona ulaştığımızda gelecek zaman şimdiki zamana dönüşecekti. Şimdiki zaman sahip olduğumuz tek şeydi. Sürekli devinen, sürekli değişen bir şeydi şimdiki zaman. Ve hercaiydi. Yakalamanın tek yolu geçip gitmesine izin vermek, onu serbest bırakmaktı.
Sayfa 251
O kadar yakınsın ki bana, Bir o kadar da uzak, Sanki ilk defa aşık olmuş gibiyim, Uzana bilsem bir adım kadar yakın, Ama sanki ayaklarıma prangalar vurulmuş, O bir adımı atamıyorum, Sadece seyrediyorum seni, Dizlerine yatıp, elini sımsıkı tutmak istiyorum, Gökyüzüne bakar gibi, Gözlerine dalmak istiyorum, Sana bakarken prangaların ayağıma
Sevgilim olsun istemiyorum. Sevdiğim olsun istiyorum. Hergün 'görmek' değil. Benim olduğunu bilmek istiyorum. Elini tutmak değil Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum. İki gün değil, ebediyen sürsün istiyorum. Uğruna ölmek değil. O'nun için yaşamak istiyorum.
Reklam
Ne güzeldir yaşamın henüz neresinde olduğunu bilmezken, yaz mı kış mı bilmezken, yanaklardan yaşlar süzülerek o yaşlarla kendini ömür boyu sulayacak sarnıcı doldurmak, biriktirmek. Ne güzeldir o hapishanenin bahçesinde çiçek yetiştirmek ve dünyanın omuz omuza sımsıkı doluluğunu yapayalnızken hissetmek. Ne güzeldir hiç beklemeden yirmi yıl beklemek ve kendine mahcubiyetle elini uzatmak. Ne güzeldir unutulmak ve kendini unutmak. Ne güzeldir kendini sevmek için değil görüp duyduklarınla hatırlamak. Mor salkımlar, bal çiçekleri, taş yosunları, kertenkeleler ile bir dili konuşmak. Ne güzeldir suçsuzken ağlamak, yol görmeden yürümek, uçup gitmiş ipek böceği kozalarını biriktirmek, ipeğe ve kaynamaya inanmamak, mercanköşk dalına yaslanarak ama eğmeden yaşamak. Okunan ve içeriyi kanatarak yol alan her dizeye rağmen dışarıya tebessüm etmek, şairin acısını dindirmek, etraf bütün duyulana bîgâne iken içeride kazına kazına yol açan her dize ve düşünceyi ağrıya rağmen ele vermeden içinde tutmak, onlarla, çevrenin uğultusuna karşı gitgide sessizleşen bir içeri ile yaşamak. Ne güzeldir kış akşamı geceye dönerken köprünün oradan uzanan ızgara balık kokusunda bilmediğin bir sebeple sarsılmak ve isabet etmiş bir geçmiş acı ile topallayarak duvara tutunmak. Bilince, çünkü bilince artık acı da çekilemiyor, genç, genç irisi ne acı çekti ise vaktinde, yetişkinliği ve yaşlılığı, bunların anısı ve biriktirdikleri oluyor.
Sayfa 162Kitabı okudu
"Sevgilim olsun istemiyorum Sevdiğim olsun istiyorum. Her gün görmek değil , Benim olduğunu bilmek istiyorum . Elini tutmak değil Kıyamadan sadece gözlerine bakmak istiyorum. İki gün değil , ebediyen sürsün istiyorum . Uğruna ölmek değil , O' nun için yaşamak istiyorum.."
... kırk yaşında, elli yaşında da olsan annen hayattaysa ona hep ihtiyaç duyuyorsun. Annen yaşadığı sürece elini ona doğru uzatıyorsun, tutmak istiyorsun.
Sayfa 149 - Onuncu YılKitabı okudu
Temaslar
Sevdiğimiz bir kişinin elini tutmak bile stresi azaltan güçlü bir ilaçtır.
Sayfa 134 - Koridor yayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.