+264
Birinin, olduğu anda kalmasını istiyorsan, elini tutmak kesinlikle bu iş için biçilmiş kaftandı. O an, geçmiş alakasız geliyordu, gelecekse gereksiz.
Reklam
#kayıplar
Bir insanın babası öldüğünde elleri yanardı çünkü bir çocuk korktuğunda hep babasının elini tutmak isterdi. Bir insanın annesi öldüğünde saçları yanardı çünkü şefkat görmek istediğinde hep annesi saçlarını okşasın isterdi. Bir insanın kardeşi öldüğünde bacakları yanardı çünkü bir çocuk kaçmak istediğinde ilk kardeşine koşardı. Bir insanın ailesi öldüğünde kendisi bir yangının içinde kalırdı,söndürmek de pek mümkün olmazdı.
Elini saçlarının arasında gezindirmek, sırtını ovmak, ellerini tutmak, sarılmak, cinsel ilişki - bunların hepsi ve diğer "sevgi dokunuşları", birincil sevgi dili fiziksel temas olan kişi için duygusal yaşam çizgisidir.
Ve o an aşkın ne işe yaradığını anladım. Aşk hayatta kalmana yardım ediyordu. Anlam aramayı da unutturuyordu. Aramayı bırakıp hayatı yaşıyordun. Aşk önemsediğin kişinin elini tutmak ve şimdi ki zamanda yaşamaktı. Geçmis ve gelecek yalnızca mitti. Geçmiş ölen şimdiki zamandı ve gelecek hiçbir zaman var olmayacaktı, çünkü ona ulaştığımızda gelecek zaman şimdiki zamana dönüşecekti. Şimdiki zaman sahip olduğumuz tek şeydi.
Kendi kendine bu mutluluğun sadece kendisine ait olup olmadığını, bir başkasının, bu çocuğun mutluluğuna el koymanın üstelik bu yaşlı haliyle hırsızlık anlamına gelip gelmediğini sordu. Bu çocuğun hayattan elini eteğini çekmeden önce hayatı tanımaya hakkı olduğunu, kendisine hiç danışmadan onu tüm günahlardan uzak tutmak bahanesiyle tüm sevinçlerden uzaklaştırmanın, cehaletinden ve yalnızlığından yararlanıp onda yapay bir ilahi tutku oluşturmanın bir insani varlığın doğasını bozmak ve Tanrı'ya yalan söylemek anlamına geleceğini düşünüyordu.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.