Aşk hayatta kalmana yardım ediyordu. Anlam aramayı da unutturuyordu. Aramayı bırakıp hayatı yaşıyordun. Aşk önemsediğin kişinin elini tutmak ve şimdiki zamanda yaşamaktı. Geçmiş ve gelecek yalnızca mitti. Geçmiş ölen şimdiki zamandı ve gelecek hiçbir zaman var olmayacaktı, çünkü ona ulaştığımızda gelecek zaman şimdiki zamana dönüşecekti. Şimdiki zaman sahip olduğumuz tek şeydi. Sürekli devinen, sürekli değişen bir şeydi şimdiki zaman. Ve hercaiydi. Yakalamanın tek yolu geçip gitmesine izin vermek, onu serbest bırakmaktı.
Her zaman bana olmaz dediler . Uzak mesafe mi hah yapamazsın falan . Onların aksine ben hep sevgim ile ona bağlı kaldım . Mesafeler dokunmaya engeldi sevmeye değil . Bir gelemedim , iki gelemedim yanına . Tam 315 gün bekledim görmek için tam 10 buçuk ay . Sonra onu görmek adına herşeyi boş verdim geldim yanına gözlerine bakmak , elini tutmak , onu sevdiğimi söylemek ona sıkı sıkıya sarılmak adına geldim . Uzaktan aşık olduğum adama yakından daha da aşık oldum . O benim ilk aşkım 😋 Bunları niye buraya yazıyorum bilmiyorum ama neyse ♥️
"Zevki tatma yetiniz vardır.Birilerinin elini tutmak,onlara sarılmak,seslerini duymak ve gülüşlerini görmek ne kadar da mükemmel bir şeydir.Bunların hepsi gözden kaçırdığımız ve çıkardığımız mükemmel deneyimlerdir.Herhangi duyusu engelli olan biriyle zaman geçirin ve işte o zaman duyularınızın deyerini bilirsiniz.."
elini tutmak istersiniz tutamasınız onunla yaşamak istersiniz yaşayamsınız herşeyi onla paylaşmak istersiniz paylaşamiyorsunuz hayataki ilklerinde ilk o bilsin istersiniz yapamasınız sadece onla konuşmak istersiniz sadece onu his etmek istersiniz sadece ondan tatlı sözler duymak istersiniz ama herşey sadece istemekle kalıyor ileri giden hiç bir şey olmuyor