Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elvan

Beyaz Ölüm Kuşları Sonra bir gün anneler de ölür Böcekler ve kertenkeleler ölür Boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca Sivrisinekler ve kağıttan kayıklar ölür Sonra o gün çocuklar da ölür Biz hepimiz önce küçük bir çocuktuk
Reklam
Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen Kum taneleri var ya onlardan birindeyim Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun Sesin bir çağlayan
Bir çiçek açtığında Bir eski avluda Diyor ki; Çalıda sarı bir çiğdemim ben Ve senin çok eski cümlen. Sen otursan, gitmemiş ki! olsan Ben sana bir eski Endülüs avlusu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin. / Kürk Mantolu Madonna, Sabahattin Ali
Uzaktaki sevgili... Dinle böceğim, uzun bir seyahate çıkacağım. Hareketimden önce bazı şeyleri söylemek arzusundayım. Hayatta kimse kimseyi anlayamaz, kimse kimsenin yerini tutamaz; aşk dediğimiz ya vahim bir yanlış anlaşılmadır, ya da kötü bir hayal kurma tarzı. İki kişinin ikisi de öbürünün yerine hayal kurmaya çalıştığından, sukut-u hayaller eksik olmaz! Sen dediğime kulak ver, kendimizden başkasını sevmiyoruz, sevdiğimiz şahsiyetimizin dışlaştırılmış bir başkasının üzerinde somutlaştırılmış hayali. O başkası da kendisini üçüncü bir şahıs üzerinde dışlaştırır, somutlaştırır; arada ahenk kurulamaz. Nasıl kurulsun?  Sevdiğimizle sandığımız farklı! Muvaffak bir çift yanlızlığa tahammülü yüksek iki insan manasını taşır. Çift demek, yanyana iki yalnızlık demek, beraber bile olamamış, kesişmesi bile zor! Onun için böyle bir hayatı, içine girip kurbanı olmadan yaşayacaksın, yani uzaktan. Uzaktaki soyut, hemen hemen yok bir şahsı sevmekten güzelini tasavvur edemiyorum. Yakında olmayan sevgili, tahayyülde yaşatılır. Hayalde yaşamak az evvel açıkladığım kaideye uygun olarak, onu kendine benzetmektir; yanında bulunmayacağından, o buna ne itiraz edebilir, ne müdehale. Sevdiğini hayalinde değiştirdikçe, kendini benzettikçe daha çok seversin. Böylece denge korunmuş olur. Sevmek! Sevmek esasında alıp başını gitmektir. Sevgiliden uzaklaşan mutlaka aşka yaklaşır, sevdiğini gönlünde kendi bildiğince yeniden yaratarak. -Atilla İlhan
Reklam
Serin bir rüyanın hatırınadır çektiğim dünya ağrısı. bir hayalden geldim ben, bir hayal verdim sana mavi-yeşil bir hatıra: işte dünya ruhum! ovada sert es, yamaçta sus, ırmakta ağla. işte dünya kapısı, işte dünya kederi ister dağının gölgesinde dur, ister incirin neşesine vur ağrı ve kendini tamamla Birhan Keskin
"Gözlerin kaç gece eder? Dudakların kaç karanfil? Gülünce sehpalar devriliyor, Kızgınlığın kaç yanardağ?" / Attila İlhan
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanları
"Umudunu yitiren her şeyi yitirmiş olur."