Bu şehrin sokaklarında bir ömür geçirdiyseniz ve hep bildiğiniz, geçtiğiniz o sokakları bir de Galip ile yürümeyi deneyimlerseniz bambaşka bir gizem ve esrara sürükleneceksiniz. Sokakların, kelimelerin ve esrarın içerisinde kaybolduktan sonra, Galip'in Rüya'sını bulma amacı ile çıktığınız bu yol, Celal'in köşe yazıları ile de şekillenecek ama gideceğiniz yolun sonunda kendinizi de bulabileceğiniz bir hal alacak. Ya da siz Galip olacaksınız.
Ortası yoktur bu şehrin, umrunda olmasa da İstanbul'un siz ya çok sever ya da nefret edersiniz. Sokaklarında anılarınızı, kalabalıkların arasında kaybolan aşklarınızı, sevinçlerinizi, hüzünlerinizi, umutlarınızı kısacası hayatınızı sıkıştırdığınız o dar boğazının sularının çekildiği zaman ise neler olabileceğini bu muhteşem kitap içerisinde okuyabilirsiniz.
Yukarıda bir incelemeden daha ziyade okurken hissetiklerimi yazmaya çalıştım. Kitap ise ağır bir dili olsa da sizi sürükleyen, her duyguyu sonuna kadar hissettiren ve okumaya doyamayacağınız bir başyapıt. Bu yolculuğa mutlaka çıkmalısınız.