Şu anda altı aylık ömrün kalsaydı ne yapardın? Tabi binlerce cevabı var bu sorunun ama eğer kişi, "Hiçbir şeyimi değiştirmez, aynen şu andaki gibi yaşamaya devam ederdim." diyorsa tamam işte, kalkın ve elini öpün bu adamın zira örnek bir hayat sürdürmüş muazzam bir adamla karşı karşıyasınız demektir.
“Nasılsın?” sorusuna “Nasıl olsun yaaaaa? Zaman öldürüyoruz işte!” diyerek işlediği cinayeti itiraf etmek erdemdir bizde. “Boş zaman” diye bir kavram var mesela; soruyor adam: Boş zamanlarında ne iş yapıyorsun?.. Diğeri de cevap veriyor: Genelde kitap okurum… İşte bu yüzden de okuduğu kitap boşa gidiyor. Oysa aşan insanlar “kitap okuma saati” diyorlar buna.
Herkes yalnız doğar ve yalnız ölür ama kimsenin yalnız yaşamaya cesareti yoktur. Oysa en zor ve en büyük işler hep yalnız başarılmıştır. Öyleyse cesur ol! "Ben tek başıma ne yapabilirim ki?" deme ve bil ki dünyayı her zaman ve hep bir kişi değiştirmiştir.
Mesela parayı Lidyalılar buldu, bu doğru ama asla yüz bin Lidyalı bir araya gelip koro halinde bulmadı parayı, öyle değil mi?
5 milyarlık yıllık dünyanın 100 yıllık zaman diliminde, 6 milyar insanla birlikte, bir seferliğine, bir şans da bana vermişler. Nasıl olur da bu tekrarı mümkün olmayan zamanda başkalarını tekrar ederim? Bu bana göre değil, seni de bilemem.
- İşte sana formül: 'Kendine erişilmez bir hedef seç ve ona aşık ol!' Ne uykun kalır ne de başka sıkıntın. Hedefine hep yaklaş; ama asla ulaşma. İdealine her yaklaştığında elde edeceklerinin büyük başarılar olacağına kalıbımı basarım. 'Fizan'a gitmeye yeltenen, komşu köye gitmeye erinmezmiş.'
''Şeytan uyuyakaldı bir gün. Rüzgar sert esti. Üç tüy düştü şeytandan dünyaya. Biri paraya yapıştı, diğeri mevkiye, öteki de ihtirasa. O günden sonra şeytan hiçbir iş yapmadı...''