Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Susmanın kalesine sığınıyorum Önümde karanlıktan duvarlar Sırtımda insan yüklü bir gök var.
Sayfa 54 - İz yayınları
Şimdi bir kuş olasım var. İster bir serçe ister bir Anka fark etmez. Tüm çocukları gözümün önünde tutabilecek bir kuş... Erdem Bayazıt..🕊️
Reklam
Duy beni ve dinle Denizler boğuşuyor içimde. Erdem Bayazıt
Dünyaya dair
Bir otel odası kadar bana aitsin Bir mağara gibi hiç kimseye Herkese bir deniz gibi Biliyorum sadece bir emanetsin. Bir şarkı gibisin dünya! Çoğu zaman hüzün makamında Coşkulu bazan da Kimi zaman bir öğle vakti gibi Sıkıntılı ve sabit Geçen zamanlar bitmeyen bir beste Tarih bir nakarat sanki. Ben herhangi bir savaşta herhangi bir asker olsam da herhangi bir asker Benim de payıma düştü Biraz mavi biraz ümit. Güneş bir kez daha batarken sulara Bıkmadan bir kez daha Biriken kızıllıkta biraz da Benim kanımdan katkı var.
Sayfa 85 - 3. Baskı; İstanbul, 2008Kitabı okudu
"Usul usul inen yağmur tıpırtılarını dinler gibi dalıp gitmiştik. Sen konuşuyordun, ipil ipil yağan bir yağmur gibi konuşuyordun."
Aşk Risalesi
Yaslan göğsüme sevdiğim Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir toprak gibidir Sen ki bulut gibisin Ay gibisin, güneş gibisin bazen.
Reklam
Ölünün kıyıları
Sen dur burda ey insan Duy içinde tutuşan ormanı Ve yakıştırmasını bil üstüne ey ademoğlu Usta bir makasla biçilen toprağı
"Şiir diye Bir ömür tüketerek yazdıklarım İki saatte okunuyor Bundan ucuz ne olabilir Havadan başka?"
Yalnız kurt Kaf dağı'nda hangi izin üstûnde Ağaran şafaklara bu kan nerden damlıyor Ey uykusu bombalarla bölünen bebekler Yağan karlar üstüne bu kan nerden damlıyor En zalim talanlarda darmadağın kadınlar Beyaz çarşaflara bu kan nerden damlıyor Ey toprağa tohum gibi savrulan er kişiler Gelin duvaklarına bu kan nerden damlıyor Ekmeğinin katığı salt özgürlük tutkusu Fukara sofralara bu kan nerden damlıyor Kulaklar sağır gözler kör yürekler mefluç mu Pusmuş insanlığımıza bu kan nerden damlıyor
Sayfa 42 - İz yayınları
Dünyanın kalbini dinle geliyor adım adım Dallar meyvaya dursun toprak tohuma dursun İnsan barışa dursun selâma dursun zaman Sabır savaş zafer. Adım: MÜSLÜMAN.
Sayfa 38 - İz yayınları
Reklam
Sürüp gelen çağlardan
Yeryüzü bana mescit kılındı Ant verdim toprak şahit tutuldu Her sabah her öğle her akşam İkindiye yıkanarak yatsıya donanarak Seslerden bir sesle fırınlanıp Sularla polatlanan benim. Geldim durdum önünde işte bir anıt gibi Sıyırarak sırtımdan bir yılan giysisini.
Sayfa 33 - İz yayınları
Kaos
Kirli yollar kapansın sular akmasın deniz sığmasın kabına Gün batmasın aydınlatsın yüzlerde Umutsuz mahkûmluğu Makinalar çalışsın taşlar yarılsın ortalarından Anneler ağlamasın çocuklar gülmesin Gök çöksün toprak başkaldırsın su sussun Ağaçlar durmasın bütûn saatlar dursun Durmasın ulu rüzgar şehri göklere savursun.
Sayfa 18 - İz yayınları
Veda çizgisi
Kalabalık toplanıyor büyük meydanlara -Aşka veda İnsanlar geçiyorlar yollardan -İnanaca veda Şehir kapanıyor içine -Toprağa veda Dolaşıyor bir heykelin taştan eli üstlerinde insanların Kuşlar göç ediyorlar bulutlar göç ediyorlar "Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların" -İnsana veda
Sayfa 16 - İz yayınları
Şu yalnızlık çıkmazında önümde niye sen varsın Niye her şey bir anda kayıyor sen kayıyorsun Kalbim niçin bu kadar yabancı sen niye yoksun Birsam yüklü geceleri içimden atamıyorum Niye bunları bir anda unutamıyorum
Sayfa 61 - 3. Baskı; İstanbul, 2008Kitabı okudu
Susmam seni ürkütmesin içimde çağlar var bilmelisin Katı bir yalnızlık bu bilmelisin Kaçmam kendimi bulmam ben senden yoksunum iyi bilmelisin.
Sayfa 60 - 3. Baskı; İstanbul, 2008Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.