Zweig'ı çok seven biri olarak bu kitaba da büyük bir heyecanla başladım, konusu birbirine aşık iki insanın belli sebeplerden ötürü iki yıl birbirinden ayrı kalmak zorunda kalması ve üstüne savaşın başlayarak bu süreyi daha da uzatması. Hasret dolu geçen günler bu iki insanın birbirini tekrardan görünce, içlerindeki ateşi yeniden tutuşturarak yakacak mıdır yoksa karşı karşıya gelen o tutkulu aşıklar artık birer yabancıya mı dönüşmüştür? Kitabı bitirince diğer bazı kitaplarda yaşadığım o buruk hissi yine yaşadım: böyle bitmemeliydi, yarım kaldı.. Yine de tavsiye edebileceğim bir eser herkese iyi okumalar
Geçmişe YolculukStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202326,6bin okunma
"Aynı gün aynı hastanede doğmalarıyla başladı her şey. Bir hayatın birden fazla kez yaşanabileceğinin ve yarım kalmış her hikayenin tamamlanmaya muhtaç olduğunun bir kanıtıydı onlar. Peki Mecnun bu sefer leylasına kavuşabilecek mi ? Yoksa yine çölde mi açacak gözlerini ? Çünkü o çöl çaresiz âşıkların son durağıdır. Kavuşamayan âşıklar o çölde
Çünkü yeryüzünde hiçbir şey, karanlıktan
gelen bir çocuğun fark edilmeyen sevgisine benzeyemez, çünkü o, öylesine umutsuz, öylesine
teslim olmuş, öylesine adanmış, öylesine pusuda
bekleyen ve tutkuludur ki, yetişkin bir kadının
arzulu ama bilinçaltında hep beklentide olan aşkı ile karşılaştırılamaz. Sadece yalnızlık çeken çocuklar tutkularına bağlı kalabilirler; başkaları ise, duygularını herkesin ortasında çene çalarak heba ederler, güvendikleriyle köreltirler, onlar aşk hakkında çok şey duymuş ve okumuşlardır ve aşkın paylaşılan bir kader olduğunu bilirler. Aşkla bir oyuncakmış gibi oynarlar, ilk sigaralarını içen delikanlılar gibi, onunla havalarını atarlar. Ya ben, benim güvenebileceğim kimsem yoktu, kimse bana bir şey öğretmemiş ve beni uyarmamıştı, deneyimsiz ve bilgisizdim: bir uçuruma atlarcasına kaderime teslim olmuştum. İçimde yeşeren ve açılmaya başlayan ne varsa, güveneceği liman olarak sadece seni biliyordu, seni hayal ediyordu.
Sabret sevgilim, sana her şeyi, hepsini en baştan anlattığım için, anlatacağım için, senden rica ediyorum, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım.