Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Rüşvet ve yolsuzluğun girmediği, kol gezmediği yer ve seviye kalmış mı ?
Küçük de olsa bir tecavüz ve saygısızlığa müsamaha göstermek, mütecavizi daha cesur ve haklı hale getirir.
Reklam
Kutsal Kitap
Geleceği ancak ben bilirim peygamber bile mırıldanamaz.
Acemi katır kapı önünde yük indirir Kervan ters dönünce topal eşek baş olur.
Geldiğimiz Notka
Yabancı devletlerin herhangi bir mali yardımına veya onların devamlı ittifaklarına bağlı olarak beklemek ve bunları hesap etmekten daha büyük bir hata olamaz.
Yurttaşların zorunlu olarak kötüleştikleri bir aşağılık devlet varsa, orada kötü olanı değil, kötü olmaya zorlayan adamı asmak gerekir. Jean Jacques Rousseau
Reklam
Beşinci Nota
Ey bu vatan gençleri! Frenkleri taklide çalışmayınız!..Âyâ, Avrupa'nın size ettikleri hadsiz zulüm ve adavetten sonra, hangi akıl ile onların sefahat ve batıl efkârlarına ittiba edip emniyet ediyorsunuz? Yok! Yok! Sefihane taklid edenler, ittiba değil, belki şuursuz olarak onların safına iltihak edip, kendi kendinizi ve kardeşlerinizi idam ediyorsunuz. Âgah olunuz ki, siz ahlaksızcasına ittiba ettikçe, hamiyet davâsında yalancılık ediyorsunuz! Çünkü, şu surette ittibaınız, milliyetinize karşı bir istihfaftır ve millete bir istihzadır.
Kuyuda oturanlar kuyunun ağzı kadar gökyüzünden başka bir şey görmezler.
Bir iyileşmeden önce her şey kötü olur.
Reklam
·
Puan vermedi
Ey Âdemoğlu! O elma zehirli, hâlâ anlamadın mı? Bunca kaos ortamı, yangınlar, hastalıklar, iflaslar, ölümler, depremler, seller, afetler ve açlık seni neye hazırlamak için? Bizlerden neyi saklıyorlar? Aklının kontrolünü kaybeden herkes “neye inanacağımızı şaşırdık” diyerek denize düştü ve yılana sarıldı. Oysa zehir şifaydı, plan ise yılan. Yalan da yılandı ve o da şeytana aitti. Bir şeyi anlamayıp inkâr ettiğinizde o şeyin esaretinden de kurtulamazsınız. O yüzden başımıza gelen her şeyin olanlara bir bahane olabileceğini önce bir anla ve başla. Oku! Susma, durma, hakkını ara, inan, niyet et, dua et, çalış, irade göster, harekete geç, anla ve uyan! Artık ismimi değiştirmek için çok geç. Geri dönmek için de öyle. Nerede ne ne yapıyorum, neciyim… Hiçbir şey için geriye dönüş yok. Senin için de öyle! Bizi yok etmek için her şeyi yapacaklar. Madem bu dünya ve bu vatan bizim, o zaman onlara nasıl savaşılacağını gösterelim! Gül, dalga geç, alaya al, inanma ama silkelen! Sen uyursan savunmasız insanlar mahsun olur, aileler yıkılır, tabiat bozulur, ölümler artar, hastalıklar boyut değiştirir. Yangınlar çoğalır, iklimler bozulur, deprem ve tsunamiler her şeyi alır götürür. İnsanlık susuz kalır, aç kalır, köle olur ve şeytanın elinde yok olur gider! Sen uyursan, her şey mahfuz kalır!
Mahfuz
MahfuzEray Hacıosmanoğlu · Hayy Kitap · 2022409 okunma
Ey Âdemoğlu! O elma zehirli, hâlâ anlamadın mı? Bunca kaos ortamı, yangınlar, hastalıklar, iflaslar, ölümler, depremler, seller, afetler ve açlık seni neye hazırlamak için? Bizlerden neyi saklıyorlar? Aklının kontrolünü kaybeden herkes “neye inanacağımızı şaşırdık” diyerek denize düştü ve yılana sarıldı. Oysa zehir şifaydı, plan ise yılan. Yalan da yılandı ve o da şeytana aitti. Bir şeyi anlamayıp inkâr ettiğinizde o şeyin esaretinden de kurtulamazsınız. O yüzden başımıza gelen her şeyin olanlara bir bahane olabileceğini önce bir anla ve başla. Oku! Susma, durma, hakkını ara, inan, niyet et, dua et, çalış, irade göster, harekete geç, anla ve uyan! Artık ismimi değiştirmek için çok geç. Geri dönmek için de öyle. Nerede ne ne yapıyorum, neciyim… Hiçbir şey için geriye dönüş yok. Senin için de öyle! Bizi yok etmek için her şeyi yapacaklar. Madem bu dünya ve bu vatan bizim, o zaman onlara nasıl savaşılacağını gösterelim! Gül, dalga geç, alaya al, inanma ama silkelen! Sen uyursan savunmasız insanlar mahsun olur, aileler yıkılır, tabiat bozulur, ölümler artar, hastalıklar boyut değiştirir. Yangınlar çoğalır, iklimler bozulur, deprem ve tsunamiler her şeyi alır götürür. İnsanlık susuz kalır, aç kalır, köle olur ve şeytanın elinde yok olur gider! Sen uyursan, her şey mahfuz kalır!
Şeyh Ali Mahmud'un bir plağı: "Ey saba rüzgârı! Vatan ceylanlarına, o sakin vadiye selamımı götür. Belki zaman müsaade eder de birgün onların hayalini, velev ki rüyada olsun, gözlerimle görürüm." Bu şarkı çok hazindir. Üstad bunu hemen her gece tekrar eder, dinledikçe mütehassis olurdu."
Sayfa 38 - Şule YayınlarıKitabı okuyor
"Başka bir aşk istemez, Yurt aşkı ile çarpar kalbimiz. Ey Vatan! Gözyaşların dinsin, Yetiştik çünkü biz..."
Sayfa 514Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.