Sabahattin Ali’nin şiirlerini okurken ask acısı, yalnızlık acısı, varolus acısı, özgürlüğü yitirmenin
ve insanlara kendini ifade edememenin acisi gibi acıları ceken bir insanın ağlayışını dinler gibi hissettim coğu kez. Cözümsüzlüğü, tükenmeyen yakınmaları ve şiirinde ses ve söz sanatlarının adeta bir kısır döngüde gibi kendini tekrar edişi dikkatimi çekerken; şiirde o aranan bilmecevari esrarlı bir söyleyiş yerine, açık ve ortada bir anlatım ortaya koyduğunu düşünüyorum.