Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mansur Saçan

"Fakir,gösterişsiz,ufak tefek ve içe kapanık olduğum için ruhsuz,kalpsiz biri olduğumu mu düşündünüz? Yanılıyorsunuz! Benim de suzin gibi bir ruhum var. Bir de kalbim! Eğer Tanrı bana biraz güzellik, biraz da para bahşetmiş olsaydı benden vazgeçmeniz daha zor olurdu. Şimdiki kadar kolay bırakmazdınız beni."
Reklam
Evet, çocukluğunuzun "o ölürse ben ne yaparım" korkusuyla geçtiği anneniz orada olmayacak.
Otogarları severdi. Çünkü burada herkes gidiyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bunca yıl sonra insanın kendine çarpması ilginçti.
Öylesine güzel anlatırdı ki, filmi sonradan seyretsek de o tadı alamazdık.
Reklam
Hapishanede hep seni bekledim.Senden gelecek bir haber beni özgürlüğüme kavuşturacaktı. Ama gelmedin. Evlendiğini öğrendiğimde, idamla yargılandığımı unutmuştum.
Cami önlerinde oturan ihtiyarlar, gözleri sokakta, yılkıya bırakılmış atlar gibi ölümü bekleyecekler.
Perdeler sıkı sıkı çekilecek: ışık sızmaz odalarına dönecekler, kendi küçücük sularında boğulmaya.
Anladın kaleleri kuşatmak değilmiş senin yaptığın, kaleleri küçümsemekmiş.
Sonra düşünüyorsun: o kadın gelecek mi? Yine o köşedeki masasına mı oturacak? O vakit kendinden utanıyorsun: Ne rezil bir küçüklük. Oysa biliyorsun, seni oraya götüren sedece o sıcak gülümseme.
Reklam
Şuna ikna olmak üzereydim ki birisi - ya da herkes- bana çok fena haksızlık yapmıştı ama tam olarak kim olduğunu bilemiyordum
Sayfa 150Kitabı okudu
Bay Hubble başını salladı, bana bakıp ben adam olmazmışım gibi suçlayıcı bir şekilde, "Gençler neden hiç minnettar olmazlar?" diye sordu. Bu ahlaki soru oradaki gruba fazla diye düşünürken Bay Hubble kısaca, " Tabiatları kötü" dedi. Herkes, "Doğru!" diye mırıldanıp ters ters bana baktı.