Aç karnını doyuramadığı için uyumayı çare gören 12 yaşındaki bir kız çocuğunun isyanı ile başlıyor kitap.
Sessiz ve korkak bir isyan bu, inandığı Allah'a "Neden böyle yaşamamıza izin veriyorsun?" diye sorarken isyan etmekten korkan bir çocuk Efraz. Kız çocuklarının adına, zenginlik içinde yüzen insanlar varken yiyecek tek öğünü
Merhaba bir sey sorabilir miyim ? Sizce kitabın bu basımı mı daha iyi yoksa 528 sayfa olan diğer baskısı mı ? Karar veremedim sizce hangisini almak daha iyi olur ?
Karşımızdaki kişilerin cümlelerine ne kadar dikkat ediyoruz, eğer ki dikkat ediyorsak ne denli o cümlede kendimizden bir şeyler arıyoruz?
Dün konuştuğum bir kişi “alıntılarla insanların yüreğine dokunmak, o yüreğin varlığını hatırlatmak çok zor.” dedi. Kendisi bu cümleyi söylemekle kalmayıp söylediği şeyi uygulama konusunda da çok başarılı birisidir.🦋🦋🦋
Peki sizce de öyle mi? Bir alıntı ile diğer insanların yüreğine dokunmak çok mu zor yoksa bizler mi istemiyoruz okuduklarımıza (alıntılara) anlam yüklememeyi??
"Ama gözler kör, yüreğiyle okumalı insan" diyip Küçük Prens'i ana uyarlamak ile şeref duyarım ben. Okumuş olmak için okumazsak her kitapta kendimizden bir nokta bulacağımıza inanıyorum. Kendinden bir parça buldukça da anlam kazanacaktır okuyucu için...
İnsanlar başkalarına her zaman bir konuda, öneri vermede veya destek olma konusunda yardımcı olduğu halde konu kendine gelince hiçbir şey yapamamakta olduğu zamanlar olmaz mı??
Elbette olur lakin insan neden böyle bir halde olur ? Neden yardımlaştığı insanlardan yardım almaz veya kendi için hiç bir şey yapmaz ? Bu halde kıvrınmayı nasıl göze alır, aklım almaz sadece. 🌿