Değerli arkadaşlarım;
Bildiğiniz üzere İthaki Bilimkurgu Klasikleri Serisi yoluna baş koymuş biriyim. Çoğunlukla özelden mesaj yazan okurlar bu kitaplarla ilgili fikrimi almak istiyor. Her yazan kişiye sonuna kadar bildiklerimi aktarmaya çalışıyorum elbette. Fakat fark ettiğim üzere, genelde listeyi bilmedikleri için kitapları araştıramıyorlar ve
İyi Bilimkurgu, İyi Edebiyattır sözüne karşılık diyeceğim şudur; DUNE, Bilimkurgunun “Edebiyatıdır.”
“Ya kahraman olarak ölürsün, ya da kötüye dönüşmeni izleyecek kadar uzun yaşarsın.”
Bu repliği “Batman” severler Nolan’ın yönettiği Kara Şövalye filminden hatırlayacaktır. Bu hayatta herkesin bir amacı vardır, en amaçsız insanın bile
Sanırım bu olağanüstü esere inceleme yapmam çok zor olacak demiştim 3 yıl önce ilk incelememi yaparken. Ve hatta biraz da uzun gelecek ama bu seferlik de böyle olsun diye devam etmiştim...
Semih Doğan 'e teşekkür etmiş ve onun beni bu seri ile tanıştırmasına minnet duymuştum. Onun incelemesi ile seriye başlamış hatta onunla bu sayede iletişim kurmuş
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisi, özellikle bilimkurgu-fantastik sever okurların merakla takip ettikleri bir seri. Hatta önce keşfediliyor, sonra merakla takip ediliyor, en sonunda da "acaba seriye yeni kitap ne zaman eklenecek?" diye pusuya yatırıyor.
Seri "Dune" romanıyla 2015 yılında başlamış (Kaynak: Vikipedi).
İnsanlar için en iyi yaşam tarzı, her birinin duracak bir yeri olması, genel ortamdaki rolünü ve neler başarabileceğini bilmesidir. Bir insanı yok etmek için durduğu yeri yok etmek yeterlidir.
-Bene Gesserit Öğretisi
Bir ay içinde okuduğum, serinin beşinci kitabı da bitti. Dune Sapkınları benim için farklı bir serüven oldu. Önce biraz konudan sonra da fikirlerimden bahsedeceğim.
Kitabın girişinde Frank Herbert'in ve Brian Herbert'in önsözü ile başlıyoruz okumaya. Frank sadece Dune aşamalarından bahsetse de Brian daha açıklayıcı bir önsöz yazmıştı. Klasik Dune