..."şiir nedir esther, biliyor musun?"
"hayır,nedir?"
"bir parça toz"...
..."sanırım öyle."...
... işte şimdi yatağımda sırtüstü yatarken, buddy'nin o soruyu soruşunu canlandırıyordum kafamda: "şiir nedir esther, biliyor musun?" "hayır, nedir?" "bir parça toz." sonra, tam o gülümseyip gururlanmaya başlarken, "senin kesip biçtiğin kadavralar da öyle," diyordum. "tedavi ettiğini sandığın insanlar da. toz ne kadar tozsa onlar da o kadar toz. sanırım iyi bir şiir o insanların yüzünün toplamından çok daha uzun yaşar."
ve elbette buddy'nin buna verecek yanıtı olmuyordu, çünkü söylediğim şey gerçekti. insan tozdan ibaretti ve bütün bu tozun doktoru olmanın, insanların mutsuz, hasta ya da uykusuz kaldıkları zaman hatırlayıp tekrarlayacakları şiirler yazmaktan nasıl daha iyi bir şey olduğunu anlayamıyordum.