Kamusal mekanların yok edilmesi topluluk yaşamı duygusunu giderek daha güç hale getiriyor. İnsanların ister dinlenmek ve zevk için, ister ortak ilgi alanlarına giren sorunları tartışmak, isterse de işbirliğine dayalı kimi projelere katılmak için bir araya gelebilecekleri yerler azalıyor. Bu, demokratik karar alma süreçlerine katılma olanağımız üzerinde yıkıcı sonuçları beraberinde getirirken genellikle yalnızlığa ve yalıtılmışlığa yol açan rekabetçi bireyciliği artırıyor.
Eğitim hakkı yalnızca okulları kapatarak bu hakka müdahale etme ya da bazı öğrencilere karşı ayrımcılık yapma yaklaşımından uzak durma yükümlülüğünü değil, aynı zamanda herkes için zorunlu ve parasız temel eğitim sağlayarak eğitim hakkını yerine getirme yükümlülüklerini içerir. Eğitim hakkı "dört U" yaklaşımı olarak adlandırılabilecek yaklaşımı içerecek biçimde doktrin düzeyinde geliştirildi: uygunluk, ulaşılabilirlik, uzlaşılabilirlik, uyarlanabilirlik. (İnsanın aklına klasik eğitimin "3 ma"sı geliyor - okuma, yazma, hesaplama.)
"İnsan hakları" ifadesi yalnızca işkence, kölelik ve keyfi olarak gözaltına alınmaya karşı sivil ve siyasal hakları değil aynı zamanda ekonomik, toplumsal ve kültürel hakları da içerir.