"En güzel yıllarımı bir kadının aşkına harcadım; varsın, burada can sıkıntısı hayat versin bana, varsın sakinleştirsin beni, telaşlanmadan bir şeyler yapabilmeye hazırlasın beni.."
Sökülüp, kökleri dışarda, güneşe atılan ve atıldığı yerde solan, iz bırakmadan yok olan ve arkasından hiç kimsenin üzülmediği bir ağaç gibi, öz toprağından koparılıp atılan ağzı var dili yok, iyi yürekli bir insan bu dünya hayatını böyle bitirmişti işte.
İnsanlar acaba neden, ne kadar değersiz olursa olsun, bütün harabeleri seyrederken derin bir heyecan duymadan yapamazlar? Her halde, bu yıkıntıların acısını kendi benliklerinde duyarlar da ondan olsa gerek.