Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gamze

Gamze
@gamze227
1996
20 okur puanı
Mart 2022 tarihinde katıldı
Geçip gitmekte olanın içinden kalıcı olanı yakalamak mı? Hiçbir şey yakalayamıyoruz artık. Ne yakalayacağımızı da bilmiyoruz, yakalamanın ne olduğunu da. Yakalanan biziz. Her veçhede telaş ve hız, fiziksel ve algısal; zihnimizin arka planında ise ağır çekim bir felaket sahnelenmekte. Derin çelişki. Değersizlik akışında çakıldığımız kalıcı değer bu. Ölmek istemese de başka yol bilmediği için ve herkes benzer yollar kullandığından uçuruma giden patikayı takip etmek. İnsanlığın ve benliğimizin felaketi. Yanan bir evin ortasında klimanın teknik servisini arayıp yeterince soğutmadığını söylemek dışında yetisi kalmamış insanın felaketi.
Phoenix Yayınları
Reklam
Gamze tekrar paylaştı.
408 syf.
9/10 puan verdi
Varoluş İsyanı
Varoluş İsyanı
Dönemimizi, konumumuzu tüm çıplaklığıyla tanıtan, ne ile, kim ile, ne zaman, nasıl mücadele etmemiz gerektiğini anlatan bir başucu kitabı. Benim için bir bibliyografya aynı zamanda. İçinde yer alan pek çok alıntı ayrıca orijinal eserlerinden okunmalı. Uzun uğraşlar, gece gündüz sarf edilen emekler sonucu ortaya çıkan bir eser olduğu çok belli. Bu nedenle Toygar Ateş'e bu üstün hizmetinden dolayı ayrıca teşekkür ediyorum. Bu farkındalık ve bilinç düzeyine hepimizin ulaşması dileğiyle.
N. Toygar Ateş
N. Toygar Ateş
Varoluş İsyanı
Varoluş İsyanıN. Toygar Ateş · Phoenix Yayınevi · 20224 okunma
Nietzscheci kendi kendini aşma modelinin müsaade ettiği isyan, doğası itibariyle salt ideolojik ya da teorik bir insan değildir. Kendini hor görmenin o yıkıcı gücünü kendilerine doğru yönelttikleri ölçüde, çağları hakkında belli bir yargıya varmaları için, filozofların kendilerini her zaman büyük bir tehlikeye atmaları gerekir. Nitekim "bilgiye dönük tutkularıyla, cüretkâr ve sancılı denemelerinde demokratik bir yüzyılın yufka yürekli ve çıtkırıldım beğenisinin uygun bulabileceğinden daha ileri giden "geleceğin filozofları", "bedenin ve ruhun eleştirmenleri" olarak tarif edilirler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Nietzsche şu ihtarda bulunur: "İnsan istencinin temel gerçeği, onun "horror vacui"dir (boşluk korkusu'dur): bir ereğe gereksinim duyar o, ve hiç istememektense hiçliği istemeyi yeğler." Güçten düşmüş bir irade, yaşamı olumlayan alternatiflerden mahrumsa eğer; nihayetinde kendi kendini yok etme inancını benimseyecektir, zira herhangi bir hedef bile, hiç yoktan iyidir. İnsanın "son arzusu"nu var eden, bu "hiçlik istenci"dir, bir kez daha asla istememe istencidir ve ortaya çıkışı, bizzat modernitenin eli kulağında ölümünü ifade ediyordur.
Dasein'ın İsyanı
Tarihin akışında özne ve nesne olabilen toplum, özneliğini yitirerek kitleye dönüştürülmüş ve parçalanarak edilgen bir nesneliğe kapanmıştır. Yaşamın akışında özne ve nesne olabilen benlik, nesneliğini yitirerek atomik bireye dönüştürülmüş ve yoğunlaşarak edilgen bir özneliğe kapanmıştır.
Sayfa 407
Reklam
İneğe sanal gerçeklik gözlüğü takılmış, kendisini yeşil otlaklar ve özgür kırlarda sanıyor. Böylece anksiyetesi azalıyor ve süt üretiminde verimlilik yaşanıyor. Hâlbuki hayatı acınası bir kafeste… İşte insanlığın durumu o inekle aynı kaderi paylaşıyor. İlerleme ve özgürlük diye pazarlananlar, ineğin sanal gerçeklik gözlüğünden ibaret. Adorno’nun zevk almayı boyun eğmek olarak görmesinin nedenini, sanırım yeni kavrayabiliyorum; zevkin başladığı yerde yanılsama sona erer, sistem yanılsama olduğunu unutturur. Tatlı inek, nasıl da kahkahalar atıyor özgür yeşilliklere, ne hayatının bir yalana saplanması ne de çiftliğin yanıyor olması umurunda artık!
Sayfa 48 - Phoenix Yayınları
“Posthümanizm, sürekli değişen bir dünyada oluşan ve yenilenen kimliklerin, geçirgen bedenlerimizin ve gezegenin nüfusunu oluşturan kişilerin (insan, hayvan, bitki ya da sentetik bedenler) arasındaki dinamik ağları ve karşılıklı etkileşimleri anlamamıza olanak sağlamaktadır.”
Siyasal Kitabevi
408 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk 300 sayfada kapitalizm ve postmodern kültür eleştirisi baskın. Sadece politik değil felsefi bir eleştiri. Yazarın akademiye ve uzmanlaşmaya karşı geliştirdiği entelektüel tavır, kitabın dilini ve içeriğini alışılmışın dışına taşımış. Ciddi konuların arasına ilişen kişisel anekdotlar, okurla konuşuyormuş havası yaratarak ayrı bir tat vermiş. ("Tüketici-okur" modelinden bahsettiği kısım buradaki birçok insanın canını sıkacaktır, zaten sıksın diye yazılmış.) Birçok sosyal felsefeciye atıfla toplumsal konulardan bahsedilirken, son 100 sayfada bilim insanları ile filozofların ışığında evren, benlik, zihin, ölüm gibi konulara geçiyor. 410 sayfa değil de 41 sayfaymış gibi akıp gitti. Yazılacak çok şey var ama uzatmayalım. Gönül rahatlığıyla öneririm.
Varoluş İsyanı
Varoluş İsyanıN. Toygar Ateş · Phoenix Yayınevi · 20224 okunma
Sennett’in ifadesiyle; "modern yaşamın kodları, bedeni direnişten kurtarma arzusu ile işler, ve bugün düzen demek temassızlık demektir." Eski cemaat anlayışı, Batılı beyaz adam gibi, yabancıyla temas kurma/ilişkiye geçme korkusu sebebiyle farklılığı dışlamış ve teması kendi içine kapatmıştı; bugünse her şeyin farklılaştırılması ve atomize edilmesiyle temas doğrudan bireyin kendi içine kapanmıştır, yani birey sıkıştırılmış bir cemaat gibidir.
Phoenix Yayınları
Sabit-sürekli, kendi içine kapanık, izole varlıkların toplamı değildir doğa; değişken, bağlantısal, öz potansiyelin etkileşimle geliştiği bir örüntüdür. Şeyler'in Ne'likleri vardır, ama Şeyler, Ne değildir yalnızca. Deneyim tüm varlık alanına aittir, çünkü varolanlar ilişkisellik içinde bir aradadırlar. Whitehead’in ortaya koyduğu gibi, süreklilik ve değişim, deneyimsel birlik sürecinde iç içedir.
Phoenix Yayınları
Reklam
Doğa, Benlik ve Bazı Hususlar
"İrade her şeyin farkında olmak zorunda değildir. Her şeyin farkında olmak, iradeyi ortadan kaldırır. Bu iradeyi gösterebilecek bir benlik, zaten başka bir irade gösteremeyecektir."
Phoenix Yayınları
Doğa, Benlik ve Bazı Hususlar
İnsan kaostur, biyolojik düzendeki evrimin zihinsel kaosu.
Sayfa 376 - Phoenix Yayınları
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.