Benlik, düşüncenin yokluğunu tasavvur edemez; çünkü düşündüğünden beri, ölümsüz-benlik bilinciyle vardır. İnsanlığın ilk ve son trajik sanrısıdır bu, yani gerçekliği. Ve Dasein esrik kahkahalarla eksik bir gözyaşı dökerken, aynada yüzünü arar hâlde bulur kendini; hem hayli emindir hem tedirgin, hem bütündür hem parçalanmış; bedeni görür ama bedenden ibaret değildir, bu ölümü görmek ama tasavvur edememektir.
Sayfa 352 - Phoenix Yayınları
Doğa, Benlik ve Bazı Hususlar
Her canlı zaman’ı kendi ritmiyle yaşayıp anlam üretir, bu ritme saygı duymak, bazen kulak kesilip doğanın senfonisinden ders çıkarmak gerekir. Tek bir notanın anlamı yoktur, notalar etkileşime girdiklerinde anlamlı hâle gelebilirler. Doğanın senfonisini dinlersek, orkestraya anlamlı biçimde katılma ve onu zenginleştirme yöntemleri geliştirebiliriz. Doğanın şefi yok. Whitehead’in de ifade edebileceği üzere; evrenin akışı sürerken, yaşam sanatındaki yaratıcılığa kendi yaratıcılığımızla mütevazı biçimde katılmamız gerekir.
Sayfa 402 - Phoenix Yayınları
Eleştiri, Yeniden
Anlamın yitimi karşılığında özgürlük, anlamsız özgürlük, özgürce dolaşan metalar gibi. Anlamın olmadığı yerde özgürlük -mış gibi yapar, özgürlüğün olmadığı yerdeyse anlam varoluşsal düzeyde barınmaz.
Phoenix Yayınları
Okur Takip Önerileri
Tüketim ve Hipergerçeklik
Bir tüketim ürünü olarak medyanın içerikleri hazmedilememekte, vücuttan atılamamaktadır. Ağızdan girip mideye indirilen besinler gibi, göz ve kulaktan giren içerikler beyne indirilir. Tüketim sınırsız, hesapsız ve kontrolsüz gerçekleşir. Anlam bombardımanı altındaki zihin değerli-değersiz, anlamlı-anlamsız ayrımı yapamaz hâle gelir. Şişmeden kurtulmak için de içerikleri ilk katmanda paramparça eder. Anlam-değer saptaması yapacak zamanı ve yetisi kalmadığından, parçalama kategorilere ayırıp depolama şeklinde değil, hepsini un ufak ederek karıştırma şeklinde işler. Geriye medyanın toz bulutu kalır, uyanana kadar çöker ve gözler açıldığında döngü yeniden başlar.
Sayfa 141 - Phoenix Yayınları
