Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Özlem

‘Yaşamak için hazır olmayı bekleyemeyiz…İnsanı pat diye vurur yaşam.’
Reklam
‘Böyle yaşanmaz! dedim. Anı yaşamayı bilmiyorsun! Hayatını kaçırıyorsun! Bir şeyler kaçırmaktan korktuğun için o ekrana bakıp duruyorsun! Asıl böyle yaparak kaçırıyorsun! Bir tanecik hayatını kaçırıyorsun! Gözünün önünde duran şeyleri, çocukluğundan beri görmek istediğin şeyleri göremiyorsun! Bu insanların hiçbiri göremiyor! Hallerine baksana!’
‘Ama bu doğru değil. Yaşadığım aşk macerasına kadar oldukça neşeli bir insandım.’
Sayfa 120Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
'Çektiğiniz acıya ihtiyacınız var. Bir mesaj bu, bu mesajı dinlemeniz gerekiyor. Dünyanın dört bir yanında depresyon ve kaygı yaşayan onca insan bize bir mesaj gönderiyor. Bize yaşam tarzımızda bir terslik olduğunu söylüyorlar. O acıyı boğmaya, susturmaya ya da patolojikleştirmeye çalışmayı bırakmamız gerekiyor. Onu dinlememiz ve ona saygı göstermemiz gerekiyor. Kaynağını görmemizin tek yolu ı acıyı dinlemekten geçiyor- ancak o zaman, gerçek nedenlerini görebildiğimizde o acının üstesinden gelebileceğiz.'
Sayfa 317Kitabı okudu
'Beynindeki kimyasal bir dengesizlikten mustarip değilsin. Yaşam tarzımızdaki toplumsal ve ruhani bir dengesizlikten mustaripsin sen. Sana bu zamana kadar söylenenlerin aksine, mesele serotonin değil toplum. Mesele beynin değil, çektiğin ıstırap. Biyolojin çektiğin sıkıntıyı arttırıyor olabilir elbette. Ama nedeni o değil. Direksiyonda oturan o değil. Esas açıklamanın ya da esas çözümün yeri orası değil.'
Sayfa 311Kitabı okudu
Reklam
'Büyük bir kriz karşısında verilecek yanıt eve gidip ağlamak değil. Bahisleri arttırmak. İmkansız görünen bir talepte bulunmak-ve o talep gerçekleşinceye kadar yılmamak.'
Sayfa 306Kitabı okudu
'Her seferinde, diyor Rutger, kolektif bir sorunun yükünü bireyin omzuna yıkıyoruz. Depresyonda mısın? İlaç al. İşsiz misin? Bir meslek koçuna git-öz geçmiş yazmayı, Linkdln'e katılmayı öğretiriz sana. Ama tabii ki sorunun kökenlerine inilmiş olmuyor böyle. ...Emek pazarına ve toplumumuza neler olduğunu, bu tür çaresizliklerin toplumun her yerinde patlak verdiğini düşünen çok az insan var.'
Sayfa 302Kitabı okudu
'Hayatta seni mutsuz eden şeyler hep olacak. Ama başkaları için mutlu olabilirsen, elinin altında her zaman bir mutluluk kaynağı olur. Başkaları adına hissettiğin sevinç her gün milyonlarca farklı yoldan orada olur. Diğer insanlara bakıp onlar adına mutlu olmak istediğinde, kendi başına ne gelirse gelsin her gün mutlu olabiliyorsun.'
Sayfa 269Kitabı okudu
Keşke şu kesiti plazaların girişine astırabilsem..Pardon TR'nin.
'Depresyon ve kaygının insanların kendilerini çok şaşkın ve çaresiz hissetmeleriyle bağlantılı olduğunu kesinlikle anlayabiliyorum. ...Hiçbir konuda kontrol sahibi olmadığımız bir toplumda yaşamak insanlar için çok zor bence. Ekonomik hayatın üzerinde kontrolün yok, çünkü iş sahibi olman bile pamuk ipliğine bağlı; bir işin varsa da, işyerine gidip orada haftada kırk, elli, altmış, seksen saat geçiriyorsun. Özgürce konuşma hakkın yok. Herhangi bir konuda oy verme hakkın yok. Ona göre kaygı ve depresyon bir tür biyolojik arıza filan değil, bu durum karşısında gayet akla uygun tepkiler.'
Sayfa 250Kitabı okudu
'Şöyle demişti bana Michael: İnsanı hasta eden şey işin kendisi değil, üç farklı nokta. Birincisi, denetim altında olduğu, bir sistemin içinde anlamsız bir çark olduğu hissi. İkincisi, ne kadar sıkı çalışırsa çalışsın herkes gibi muamele göreceği ve kimsenin dikkatini çekmeyeceği hissi- harcanan efor ile mükafatı arasındaki dengesizlik, diyor buna Michael. Ve üçüncüsü, hiyerarşide aşağılarda olduğu, köşe ofiste oturan kodamana kıyasla önemsiz, düşük statülü biri olduğu hissi.'
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
'Umutsuzluğu hafifleten herhangi bir şey antidepresan olabilirdi. Kimyasal antidepresanların çoğu insanda işe yaramıyor olması antidepresan fikrinden vazgeçilmesini gerektirmiyor. Ama daha iyi antidepresanlar aramamızı gerektiriyor- ki bunlarda ilaç şirketlerinin bizi düşünmeye alıştırdığı antidepresanlardan çok farklı bir görüntüye sahip olabilir.'
Sayfa 241Kitabı okudu
'Oysa ki, diyor Sam, sana sadece beyninde bir sorun olduğunu söylesem, ''durumun kontrolü senin elinde değil, yapabileceğim bir şey yok, demiş olurum. Tam bir saçmalık bu. Uzun vadede seni ne hale getireceğini düşünsene..'
Sayfa 239Kitabı okudu
'Değişen bir şey yokken, bıraktıklarında yine aynı yerde olacaklarsa antidepresan kullanmanın anlamı yok. ...Bir şeylerin değişmesi gerekiyor, yoksa aynı yere geri dönersiniz.'
Sayfa 238Kitabı okudu
'Sigarasından bir nefes çeken Taina, modern toplumda insanın morali bozuk olduğunda ''bunun ona özgü olduğu hissettiriliyor,'' dedi. ''Bir tek sen böylesin. Çünkü başarılı olamadın-çok daha fazlapaa kazanacağın işe giremedin. Kabahat sende. Kötü bir babasın. Ama sonra sokağa çıkınca birçok insan birdenbire şunu farketti: Hey, ben de aynıyım! Bir tek ben böyleyim sanıyordum. ...Bir çok insan bana bunu söyledi-kendimi nasıl kaybolmuş ve depresif hissediyorum, ama şimdi, tamam. ...Savaşçıyım ben. Kendimi iyi hissediyorum. Köşenden ağlaya ağlaya çıkıp sonra savaşmaya başlıyorsun.'' Çektiği dumanı benden uzağa, havaya doğru üfledi. ''Değişiyorsun,'' dedi. ''Kendini güçlü hissetmeye başlıyorsun.''
Sayfa 216Kitabı okudu
'Rufus ağır depresyon ya da kaygı yaşadıkları için kendisine gelen hastalarına şöyle diyor: Rahatsız hissettiğin için deli değilsin. Arızalı değilsin. Kusurlu değilsin. Bazen de Doğulu filozof Jiddu Krishnamurti'den alıntı yapıyor: 'Hasta bir topluma iyi uyum sağlamış olmak sağlık ölçütü değildir.'
Sayfa 192Kitabı okudu
445 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.