“İnsanoğlunun kaderi ve gayesi, capcanlı ve parlak bir şekilde aniden ruhunda belirdiğinde, bu gayeler ile kendi hayatını bir anlığına karşılaştırdığında, hayatla ilgili çeşitli sorular, keşfedilmemiş kalıntıların üzerine aniden vuran gün ışığının uyandırdığı kuşlar gibi, kafasının içinde birbiri ardına uyandığında, düzensizce ve korkusuzca koşturduğunda dehşete düşmüştü.”