Bu roman; bedensel ve zihinsel olarak ayrıksı bir karakter olan Michael K’nın sömürgeci yönetim altındaki Güney Afrika’nın vahşi şehir ve kırsalında maruz kaldığı ırk ayrımı ve eziyetlerle çektiği acıların sonsuzluğu içinde umut etmekte direnip, yaşama tutunuşunun ve özgürlükten asla vazgeçmeyişinin anlatıldığı bir hayat öyküsünü içermekte. Ben kitabı okurken bazı bölümlerinde Steinbeck’in Gazap Üzümleri’ni, bazı bölümlerinde ise Süskind’in Koku’sunu anımsadım.
Ama onları asla aratmayan bir dilde ve klasta Nobel ödüllü Coetzee’nin kaleminden 1983 İngiltere Booker ödülü almış bir romanı okumanın mutluluğunu yaşadım...