AgustinaBazterrica'nın acımasız olduğu kadar dokunaklı bir distopya anlattığı romanı.
Konusu şu: Hayvanlardan insanlara geçen ve öldürücülük oranı epey yüksek bir virus tehdit ediyor ve insanlık da kendi canını kurtarmak için tüm hayvanlarını kedisini, kuşunu hepsini öldürüyor. Böylece bu hain virüsten kurtulmuş oluyor ama bir sorun daha var. Ne yiyecek bu kadar insan? Et ihtiyacını da insanlardan karşılamaya başlıyor. Evet evet yanlış okumadınız insan yemeye başlıyor o yüce insanlık. Bunun için hızlıca endüstrileşiyor, tıpkı günümüzdeki et endüstrisi gibi. Bir Özel insan türü oluşturuluyor hemen, yemek için bu tür kullanılıyor. Bir arkadaşı evde besleyip sonra da kesip bir güzel yemesi için bir insan veriyor ve bu da işte her şeyin kırılma noktası oluyor. Peki başka neler oluyor ve en sonunda nasıl bitiyor derseniz en güzeli ve en tüyleri diken diken edeni de işte burası!
Üretim ve kesim aşamaları hatta avcılik süreci ince ince anlatılmış. Mideler biraz çalkalanıyor buralarda. Kahramanımız Marcos da eski kasaplardan şimdinin insan kasabı oluyor, bir kesimhanenin başında tüm bu şeylerin bir parçası ama gitgelleri olan da biri. Onun huzursuzluğu, ailevi meseleleri ve sisteme dair rahatsızlığı da eşlik ediyor
Her şeyiyle çok güzel bir okumaydi, dili de inanılmaz akıcı. Ben pek distopya, fantastik ya da bilimkurgu gibi türlerin kurdu değilim ama bunu çok sevdim. Mutlaka okuyun. Hiç o kadar da yaşanması uzak ihtimal şeyler değildi anlatılanlar, belki bu da etkileyiciligini artıran en önemli faktör oldu. Insan sonuçta ne imkansız olabilir ki onun için.
Okumak için sağlam bir mide gerekir baştan söyleyeyim. Ama kesinlikle kendi adıma okumaya değdi. Leziz Kadavralar 2017'de Arjantin'in en önemli ödülü olan Clarin Roman Ödülü'nü kazanmış. Seda Ersavcı bizlere nefis bir çeviri sunmuş. Okumanızı tavsiye ederim.