Fabrikaların makineleri durdu. Işıkları söndü. Tepe kopkoyu bir karanlığa gömüldü. Rüzgar gece yarısından sonra konduların çatılarına yanaştı. Çatıları söküp kanatlandı. Çatılara bağlı beşikierde uyuyan bebekler de çatılada birlikte uçup gitti.
İnsanlar derin uykularından sıcak yüzlerine yağan, kirpiklerine konan karla uyandılar. İlkin gökyüzünün kar olup konduların içine döküldüğü güzel bir rüya gördüklerini sandılar. Sonra bağıra çağıra karanlığı yırttılar. Kadın erkek, çağ çocuk herkes içlikleriyle dışarı döküldü. Fenerler yakıldı. Topluca çatı ve bebek aramaya çıkıldı. Kadınlar bebeklerini daha da uzağa sürüklemesin diye rüzgarın yolunu bağladılar. Bir ağıtla mendillerinin, yazmalarının ucuna düğüm attılar.