Gönderi

Trenin her geçişinde çirkin ve kindar suratlı bir tabur hayaletin bu dünyaya arzı endam ettiğini görüyordum. Devasa fırınlardan çıkan dumanların göklere yükselerek tanrının ayakları altına tertemiz yumuşacık bir halı serdiğini söylüyordu köylüler. Oğlunun öldürülmesinin bedeli olarak bu kadar çok Yahudi'nin kurban edilmesi gerekir miydi acaba, diye merak ediyordum. Belki de yakında bunca insanın yakılabilmesi için dünyanın kendisi dev bir fırın haline gelecekti. Zaten bütün insanların bir gün yok olup gideceği söylenmiyor muydu, küller küllere, toprak toprağa denilerek.
Sayfa 110Kitabı okudu
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.