Az evvel kapattım Germinal’in kapağını. İyi bir kitapla karşılaşmanın vermiş olduğu eşsiz duyguyla. Etienne’le birlikte ‘Kara bir mürekkep kadar yoğun ve karanlık gecede, düz ovada’ yürüyerek başladık. ‘Başladık’ diyorum çünkü tüm o anları birlikte yaşıyor gibiydim kitap boyunca. Bir kitabı iyi yapan da bu değil midir zaten? Tüm o duygu karmaşalarını onunla birlikte ben de yaşadım. Son elli sayfayı soluksuz okudum. Kitap bittiğinde sanki bir kurgu, bir roman, bir hayal ürünü değilmişçesine sonrasında neler olduğunu merak ettim. Sahi, sonra ne oldu?