Gönderi

Yeni edebiyat okuru ise inançla değil, kuşkuyla yaklaşmalı­dır metne. Eğer elindeki metin bir geleneksel edebiyat örneği değilse, metinde kesintisiz bir olay akışı yoksa, ya da olaylar, içinde yaşadığımız somut dünyanın alıştığımız gerçeklik öl­çütleriyle örtüşmüyorsa, tuhafsa, düş gibiyse, groteskse, o za­man kuşkusunda haklıdır okur ve sakınımla yaklaşmalıdır okuduğu kurmaca ürüne. Böyle bir metnin yazarı büyük bir olasılıkla, okurun toplumsal ya da kişisel sorunlarıyla ilgili olarak aydınlatıcı bilgiler vermeyecektir. Böyle bir beklentiyle metne yaklaşan, ondan evrensel gerçekleri öğrenmek isteyen okur düş kırıklığına uğrayacaktır. Beklentileriyle örtüşmediği için metni ve yazarını suçlayacak, onu edebiyat açısından de­ğersiz bulacaktır. Daha önce okuduğu geleneksel edebiyat me­tinlerinde beklentilerinin çoğunu doyurmuş olan bu okur ge­leneksel edebiyat okurunun prototipidir, farklı ölçütlerle biçim­lenmiş olan yeni metinlere yabancıdır, onları anlamamaktadır.
·
7 görüntüleme
Kaan okurunun profil resmi
... Şair ve eleştirmen Ahmet Oktay da, Orhan Pamuk'un "Yeni Hayat" romanındaki kimi sosyolojik gözlemlerin "pek ete ke­miğe bürünemediğini" söylerken, Türk romanının üstünde oturduğu realist geleneğin alışkanlığıyla konuşmaktadır. Gele­neksel-gerçekçi roman okuru tepkisi gösterir eleştirmen bu saptamasında, çünkü sosyolojik içerikli beklentilerini tümüyle doyurmamıştır "Yeni Hayat".
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.