Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Büyük anarşist, eski tüfek Murray Bookchin Hakim Bey'in geçici otonom bölgeler kuramına ve Zerzan'ın ilkelciliğine saldırıyor bu kitabında. Haklı olarak. Hakim Bey'e olan başlıca eleştirilerinden biri Babylon'da açılan geçici çatlakların Babylon'un kendisinin yapay çatlakları olması riski. Bookchin'nin bu riski fark etmesi ve belirtmesi bence devrimciler için kilit önemdeydi. Bu risk çok büyük ve çok muhtemel. Alakalı olarak örnek: şu büyük festivaller, çıplaklar plajları, bir dolu apolitik, elit güruhlar. Alakasız örnek: kendini marjinal sananların ya da entelektüel kaşarların doluştuğu birtakım yerler. Bir diğeri bohemliğin, Deleuze'den alınan yersiz yurtuzluğun kişiyi "sistem için tehdit oluşturmayacak" bir hale getirmesi. Ve yazar buna o eski marksist refleksiyle küçük burjuva girişimleri diyerek yergilemeler yapıyor. Burada Bookchin "şiirsel terörizmi" es geçmiş gibi. Açıkçası ben Hakim Bey'i çok severim ve yazarın ona karşı bu kadar sert söylemlerde bulunmasına azcık bozuldum. ( Ya da şöyle youtu.be/ISdMWNi1AAc ) Çünkü Hakim Bey'i bu kadar sığ bir yere indirgemesini yanlış buldum. Salt geçici otonom bölgeler kurarak devrimi gerçekleştirmek imkansızdır çünkü sistem için neredeyse zararsız hale gelinir. Ama her devrimcinin bildiği gibi kendinde devrimi gerçekleştirmeden, Ursula K. Legun'un deyimiyle "devrim olmadan" devrimi gerçekleştiremeyiz. Bundan kasıt devletin ve kapitalizmin sadece bir aygıt olmaması, etrafımızda, duygularımızda, ilişkilerimizde ve içimizde bulunması. Ve biz en azından içimizde ve yarattığımız kolektifte bunlardan arınamazsak toplumsal devrimi de gerçekleştiremeyiz. Bu teknik olarak gerçekleşemez demek değil, sadece kendinde devrim olmadan yapılacak bir devrimin bozuk, çüremeye meyilli olacağı anlamına gelir. Ama tabii ki Bookchin'in de dem vurduğu gibi sırf kendinde ya da gündelik hayatta bir devrim (bu mümkünse) yapılarak da toplumsal bir devrim olamaz, bunun devrimci mücadelesini de vermek gerekir. İkisinin bir arada olması elzemdir. Yoksa Cioran ve Pessoa gibi birtakım mızmız düşünürlerin devrimcilere yönelik yaptıkları "kendini değiştiremeyen başkalarını değiştirmeye çalışır, bu sığlıktır" gibi yergilerini de haklı çıkarmış oluruz. Başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanmalıyız, bunun aktif mücadelesini vermeliyiz, ama başka bir dünyanın mevcut olduğuna da inanmalıyız. Bookchin'nin Ekolojik Bir Topluma Doğru kitabında dediği gibi "İmkansızı yapmazsak, düşünülemeyenle yüzleşeceğiz." Yani bunları Bookchin'in bilmediğini söylemiyorum, sadece Hakim Bey'i bu kadar sığ yorumlamamak gerektiği kanısındayım. Arkasına Deleuze'ün, Taoculuğun, Sitüasyonizmin, Sürrealizmin, Sufizmin ve tabii ki anarşizmin mefhumlarını almış birisi. Ne kadar eklektizmin zararlarından dem vurulsa da bunlar bence herhangi bir yere "indirgenebilecek" mefhumlar değil.
Toplumsal Anarşizm Mi Yaşamtarzı Anarşizm Mi
Toplumsal Anarşizm Mi Yaşamtarzı Anarşizm MiMurray Bookchin · Kaos Yayınları · 200547 okunma
·
413 görüntüleme
Welat Boran okurunun profil resmi
Daha ayrıntılı bir inceleme için: agoradergisi.com/2022/01/ontoloj...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.