Birilerinin mucizesi olmak lazım!
Bazı kitaplar var okurken hiç bitmesin istiyorum. Günlerce içinde kalayım, beni gezdirdiği diyarlarda sürekli dolaşayım, bana yaşattığı tüm duyguları acısıyla tatlısıyla sonsuza kadar yaşayayım istiyorum. O nedenle okurken kitap hemen bitiverecek hissine kapılarak yavaşladıkça yavaşlamak istiyorum. Ama bir yandan da kahramanların sonunu merak ediyorum susuz bir insan gibi. 
Nazan Bekiroğlu’nun kaleme aldığı “
Nar Ağacı” da o kitaplardan biri oldu benim için.
• • •
Bekiroğlu, tarihi gerçeklerle hayali harmanlayarak kat kat kurguladığı bu muhteşem eserinde dedesi ve büyük annesinin birbirine kavuşma hikâyesini anlatıyor bizlere. Her ne kadar yazar iki insanın birbirine kavuşma hikâyesini anlatıyor gibi görünse de aynı zamanda kültürlerin, dillerin, inançların ve renklerin birbirine kavuşma hikâyesini de anlatıyor satır aralarında. Tıpkı farklı coğrafyalardan doğan iki nehrin dağları, taşları, ovaları ve uzak diyarları aşarak birbirine kavuşması gibi.
• • •
Bu öylesine etkileyici, sürükleyici ve büyüleyici bir hikâye ki yazar, Trabzon’da bahçesini nar ağacının süslediği şirin bir evin penceresinden, Karadeniz’in hırçın dalgalarını seyrederken sizi elindeki fotoğrafların içine çekip Tebriz’in, Batum’un, Bakü’nün ve İstanbul’un sokaklarında, mahallelerinde ve evlerinde dolaştırıyor. Çarşılarında, pazarlarında, halı üretim atölyelerinde, çayhanelerinde, ibadethanelerinde, dağlarında, ovalarında, sıcağında ve soğuğunda gezdiriyor. Balkanlar’dan Kafkaslara, Batı’dan Doğu’nun masalsı diyarlarına gidip gelen nefes nefese bir yolculuk bu.
• • •
Bu öylesine bir yolculuk ki bir yandan Balkan Savaşı’na katılmak üzere Gülcemal vapuruna binen İsmail’i seyrediyorsunuz, diğer yandan da halı tüccarı Settarhan’ın Tebriz’de, Bakü’de ve Batum’da izini sürüyorsunuz. Bir yanda Büyük Hanımla evlatlarının İstanbul’a göç yolunda çektikleri acı ve ıstıraplara şahit oluyorsunuz, diğer yandan da Settarhan’ın aşk ateşinde kavrulurken çektiği acı ve ıstıraplara. Elbette bu yolculukta küçük resimden büyük resme doğru yol alıyorsunuz. İsmail’den Balkan Savaşları ve Birinci Dünya Savaşı arasında yaşananlara, Settarhan’dan da Kafkasların, Rusya ve İran toplumunun edebiyatından mitolojisine, dini, kültürel ve ekonomik değerlerine kadar birçok yönünün izini sürüyorsunuz. Haliyle acıdan mutluluğa, hüzünden sevince, meraktan hayrete, aşktan nefrete kadar birden çok duyguyu aynı anda yaşıyorsunuz.
• • •
Doğrusu hamuru acılarla yoğrulmuş bu coğrafyanın insanlarının hikâyesini okurken nasıl bir tarihi, kültürel ve dini zenginliğin içerisinde yaşadığımızı bir kez daha hissettiğimi söylemeliyim. Bu öylesine bir zenginlik ki konuştuğumuz dilden, dinlediğimiz müziğe, yediğimiz yemeğe, giydiğimiz kıyafete, kullandığımız halıya kadar birbirinden izler ve motifler taşıyor. Farklı renklerin birbiriyle karışıp “ebru”yu meydana getirmesi, farklı diyarlarda doğan nehirlerin birbirine karışması gibi. İşte bu coğrafyada kaderler de birbirine karışmış. O nedenle “İnsan sadece kendinin değil başkalarının da kaderlerinden sorumlu” olduğunu hissediyor.
• • •
Gerçekten de “Nar Ağacı”, “Bir Doğu masalı kadar zengin, hayal kadar güzel, hayat kadar gerçek bir hikâye… İncelikle işlenmiş karakterleri, zengin detayları ve dönemi anlatmadaki maharetiyle” tüm okurların mutlaka okuması gereken eserlerden biri olduğunu düşünüyorum. Yazarın dili kullanmadaki mahareti, insanı kavrayan edebi üslubu, eğitici ve öğretici yönleriyle de bir kez değil, birkaç kez okunmayı hak eden bir eser olduğunu düşünüyorum. Kitap bitti ama zihnimde hala cevabını bekleyen o soru dönüp duruyor. Sahi Nazan hoca yazılı kâğıtlarını ne yaptı?
“Birilerinin mucizesi olmak lazım”* sözünü merak eden okurlara…
İyi okumalar dilerim!
..................................
*(#109151887).
··
1.837 görüntüleme
Çok güzel bir inceleme olmuş, kitap en sevdiklerim arasında 😊muhteşem bir Nazan Bekiroğlu eseri 👍
Gerçekten kitap birkaç kez okunmayı hakeden muhteşem bir eser.Tüm ayrıntılarıyla hâlâ zihnimde dönüp duruyor. Yorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏
Yeri bende çok ayrı olan bir eser. Böyle incelikli bir incelemeye denk gelmek, bende oluşturduğu duyguları uyandırdı tekrardan. Kaleminize sağlık 🌼
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Kitabın okuyucuya aktarmak istediği duyguların çok güzel analiz edildiği bilgilendirici bir inceleme olmuş. Kaleminize sağlık...
Bu kitapta etkilendiğim olay fotoğrafın içine girip o anı, kahramanların duygularını yaşamak. Kelimelerle ya da olayın tanıklarının ağzından da anlatabilirdi ama bu yöntem çok farklı olmuş. İncelemeyi okuyan birisi mutlaka kitabı da okumak isteyecektir. Çok güzel olmuş, emeğinize sağlık👏🏻👏🏻
Aynen, ifade ettiğiniz gibi elindeki fotoğraflardan açıyor pencereyi okuyucuya.👍 Yorumunuz için
çok teşekkür ederim.📚🙏
Aynı ben okuduktan sonraki duygu ve düşüncelerinizi paylaşmışsınız elinize sağlık.Bende öyle hissetmiştim hala da tekrar tekrar okuyasım var bu kitabı
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.