Şeker Portakalı'nı yıllar önce ve defalarca okumuş biri olarak bu kitabı bitirdiğimde, Zeze'yi hala 5 ve 6 yaşında bir çocuk olarak gördüğümü hissettim. Hep 'yığınla şey uyduran küçük bir şeytan' olarak kalmasını istedim. Kalbinin üstünde duran kurbağası yerine, şarkı söyleyen kuşunu tercih ettim. Bu kitapta anlaşıldığı üzere Zeze de aynı şeyleri istemiş. Büyüyüp kendi güneşini nasıl uyandıracağını unutmak yerine, hayalinde istediği babasıyla yaşamayı yeğlermiş.
Zeze'nin ileriki yıllarda neler yaşadığını şimdiden merak ediyorum.