Hüseyin Rahmi Gürpınar'ı ilk kez okuyorum ve bu kitabını çok beğendim, bence mutlaka okumalısınız. Peki bu kitabı niye okumalısınız? Kitabın arkasında yazıldığına göre romanımıza "mahalli renk" ilk kez onunla girmiş. Gerçekten de mahalle hayatını, mahalle kadınları arasında geçen konuşmaları o kadar güzel aktarmış ki okurken size çok tanıdık geliyor, herkesin çevresinde Emeti Hanım gibi bir dedikodu makinesi akraba/komşu vardır diye düşünüyorum :) Kitabın konusu ise bir kuyruklu yıldızın dünyaya çarpacak olması. Yazarın insanların cahilliklerini aktardığı kısımlar da bu kuyruklu yıldız hakkında yapılan konuşmalar. Kitabın ana karakteri olan İrfan Galip okuyan, kendini geliştirmeye meraklı, uzay, evrim vb. bilimsel konularla ilgili bilgi sahibi, etrafındaki insanların cahilliğinden hayıflanan, kadınlara karşı biraz kibirli, kendisine denk bir kadın bulamayacağını düşünen bir karakter. Yazarın cahil insanları yerdiği gibi çok okuyan, kültürlü bir insanın da kibirli olabileceğini göstermesi, böyle bir karakteri sınaması da benim çok hoşuma giden bir ayrıntı oldu. İrfan Galip Kuyruklu yıldızın çarpması sonucu dünyaya ne olacağı ile ilgili mahalleliye konferans verir. Bu konferans sonrasında kendisine tanımadığı bir kadından mektup gelir. Mektubu yazan kadın kuyruklu yıldız hakkında sorular soran, oldukça bilgili, açık fikirli bir kadındır. Kadın kuyruklu yıldız hakkında sorular sorar ama aynı zamanda kadınların çektiklerinden de hayıflanır. Mektubu da "Kadın Doğduğuna Üzgün Bir Zavallı" diye imzalar. Bu mektuplarda çok güzel feminizm mesajları var gerçekten. (Kitabın 1926'da yazıldığını düşünürsek bu yazdıkları ile yazarın gerçekten de döneminin ilerisinde, aydın bir insan olduğunu da görmüş oluyoruz.) Kadının düşüncelerinden İrfan Galip çok etkilenir, görmeden kadına aşık olur, mektuplaşmaya başlarlar. Kadın bu duruma sinirlenir hatta bir yerde "selamunaleyküm der demez sevda konusuna saptınız, çünkü gözünüzde kadın ancak o bakımdan konuşmaya değerdir" der. Kadınlara karşı kibirli ve ön yargılı olan İrfan Galip'e kök söktürüyor yani :) Bazı yazarlar kitaplarında bir karakter için "zeki, bilgili vs" deyip bu özelliklere dair iyi bir anlatım yapamıyor ve karakter şişirilmiş gibi oluyor. Ancak Gürpınar, İrfan Galip karakteri için "çok okuyan, bilgili" deyip geçiştirmemiş, karakterin konuşmasında ay, güneş, gezegenler arası mesafe, zaman gibi astronomi ile ilgili pek çok terimler kullanarak, bilimsel bilgiler vererek karakterin bilgili olduğunu okuyucuya hissettirmiş. Ayrıca bu durum yazarın genel kültür seviyesinin ne kadar iyi olduğunu da gösteriyor bence. Bunun yanı sıra mekan anlatımını da çok beğendim. Hem bir şehir plancısı hem de karakterleri, olayları gözünde canlandırmayı seven bir okuyucu olarak yazarın mekanı anlatması benim için önemli. Karakterin yürüdüğü sokakları, köprüleri, tramvayda nereden inip bindiğine vs. kadar mekanı sırayla betimlemiş, okurken o akışı hissettirmiştir. Kitapta en çok hoşuma giden kısım ise kuyruklu yıldızın dünyaya çarpması sonucu insanlığın yok olacağını düşünen insanların birbiriyle helalleşmesi kısmıydı. Herkes bütün kirli çamaşırlarını döküyor. "Süte su karıştırıp sattım sana", "ben senin için böyle dedim" vb. günlük hayattan konuşmalardan örnek vererek insanların ikiyüzlülüğünü, ne kadar yozlaştıklarını, insanları dürüstlüğe iten gücün ahlak değil de ölüm korkusu olduğunu çok iyi bir şekilde aktarıyor :)

Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaçHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117,6bin okunma

·

18 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ömür