"Küçük adam"ın biz olduğunu da düşüne biliriz. Eğer ki, şahsiyet olamayıp, siyasilere alkış tutup yalakalık yapıyorsak, öz olamayıp kabuk edasıyla her türlü kitle rengine bürünüyorsak. Görünürde bu noktada siyasiler eleştiriliyor. Çünkü yazarımız onlar tarafından incitilmişe benziyor. Ama eser, öz olamayan, şahsiyet olamayan, 'sadelikte büyüklük' çizgisine gelemeyenlere ve "[kendini] büyük [sanan] küçük adamlar"ın hepsine hitap ediyor.
Hakikat acıdır; dokunur. Lakin, o sindirildikten sonra tatlıdır. İçimizi okşar.
Bu, bu kitabın bendeki etkisi!