Gönderi

392 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Emile Zola çok merak ettiğim yazarlardan biriydi özellikle Germinal kitabını çoğu kişinin önerdiğini görmüştüm. Yazara bu kitabıyla başlamak istemiştim ama hiç doğru bir seçim yapmamış olduğumu ve büyük ihtimal yazardan başka bir kitap da okumayacağımı söyleyebilirim. Ebeveynlerinin vefatıyla vasiyet üzerine ailesinin kuzeni Chanteu’ların yanında yaşamaya başlayan 10 yaşındaki Pauline karşılaştığı zorluklara, çektiği acılara rağmen yaşama sevincini ve saflığını yitirmez. Kitabın ilk 50 sayfasını okurken aslında konunun başarılı olma potansiyeli var gibi gelmişti ama sadece bu ilk 50 sayfayla kaldı geriye kalan yaklaşık 350 sayfa gerçekten korkunçtu. Bunun en büyük sebebi Pauline’in çocukluk dönemini okuduğumuz bölümlerde yazarın ergenliği bir kız çocuğu üzerinden bu kadar cinselleştirerek anlatmasıydı. Yok kalçaları belirginleşiyor yok göğüsleri büyüyor, hassaslaşıyor diye başlayıp ergenliği sanki cinselliğin başlaması gereken nokta gibi gösterip 13-14 yaşındaki bir ÇOCUĞU kendisinden yaşça büyük kuzeniyle birbirlerinden etkilendirmeye kadar işi ileri götürmesiydi. Kadınları bu kadar cinsel bir obje gibi görmesi ayrıca beni rahatsız etti. Açıkçası bunları okuduktan sonra da kitabı objektif okuyamadım, abarttığımı da düşünmüyorum. Yazarın yalın bir dili vardı, betimlemeler diğer klasiklere göre gerçekten az. Bu yüzden okumakta zorlanmayacağınızı düşünebilirsiniz ama bir süre sonra her şey birbirini tekrarladığı ve karakterler yıllar geçmesine rağmen bir gram bile gelişmediği için ben cidden okumakta çok zorlandım. Eğer okumak için kendimi zorlamasaydım büyük ihtimalle 1 ay daha bu kitabı okurdum. Bitirdiğimde ise üzerimden bir yük kalkmış gibi hissettim. Olay örgüsünün içinde ölüm korkusu, yaşama sevinci, din, fedakarlık, aşk gibi konular işlenmek istense de yazar maalesef bunu fazla başaramamış. Karakterlerin olayların içerisinde aniden felsefik konulara girmeye başlaması yapay durmuş. Kitabın sonu da tam bitmemiş gibiydi, üzerine düşünülmüş ama sadece taslak olarak karalanmış gibi geldi bana. Gelelim karakterlere. Pauline arka kapakta yazdığı gibi fedakar ya da saf değildi. Açıkçası salaktı. Zeki, her gördüğünü anlayabilen biri olarak lanse edilmeye çalışılan birinin yıllar geçse de akıllanmadan kendisine yapılanları ısrarla kabullenip önüne çıkan fırsatları değerlendirmemesine ben iyi kalplilik değil geri zekalılık derim. Tek isteği insanlara yardım etmiş olmanın ve onların ona ihtiyacı olmasının verdiği tatmindi. Lazare ise maymun iştahlı, atıldığı işte becerikli olamayan sinir bozucu bir tipti. Tıp, müzik, bilim insanlığı(?), finans, edebiyat derken dokunmadık branş bırakmadı. Madam Chanteau’ya da ayrı sinir oldum bize yardım ediyorsun ayağına kızın tüm parasını harcadılar. Emile Zola’dan okuduğum ilk kitap olan Yaşama Sevinci benim de yaşama sevincimi elimden almış gibi hissediyorum. Ön yargılı olmak istemiyorum ama yazardan okuduğum son kitap da bu olucak büyük ihtimalle. Sizlere de hiç tavsiye etmiyorum şahsen ben okumasaydım daha mutlu olurdum.
Yaşama Sevinci
Yaşama SevinciEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20131,236 okunma
··
842 görüntüleme
Baransel Gülten okurunun profil resmi
Pauline hakkında size öyle bir katılıyorum ki... "Pauline arka kapakta yazdığı gibi fedakar ya da saf değildi. Açıkçası salaktı." cümlesi tam da benim ifade etmek istediğim şeydi. İyi omumalar.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.