Kitabı büyük bir zevkle okumadım. Hatta yer yer sıkıldım da. Ancak düşüncelerimizin, bilgilerimizin sınırlarını yeniden tayin eden kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim. Amin Maalouf'un kitaplarının ayırıcı vasfı bu galiba. Sadece bir hikaye, bir roman okumakla kalmıyorsunuz, kitapları öğretiyor. Neyi? İnançları, coğrafyayı, tarihi, felsefeyi... Dolayısıyla sıkılsamda, okunması gerektiğini düşündüğüm kitaplardan biri oldu.
Bu kitapta Mani'yi tanıdık. Sırada ne var?