Söylemeyeceğine Söz Ver Bir zamanlar çok popüler olan ve listemde bulunan bir kitabı daha okudum. Çok detaylara girerek yorum yapmak istemiyorum. Acaba klasikleri okumamın etkisi mi anlamadım, çok yavan geliyor bu tarz kitaplar. Klasiklerin arasına popüler kitapları da sıkıştırmazsam reading slump durumunu yaşıyorum. Sefiller'i aşmak için bu tarz kitaplar okumak zorundaydım. Konusu, Kate yıllar sonra kasabasına döner ancak bunu izleyen günlerde kasabada cinayet işlenmiştir. Patates Kız'ın ölümünden otuz yıl sonra aynı şekilde. Patates Kız yani Del, Kate'in arkadaşı ve bu işleri biraz karıştırır. Bu puanı neden verdim? Evet çok yavandı ama çok da akıcıydı. İlk 250 sayfası için verdim. Benim ilk önce rahatsız olduğum durum: Salak baş karakter sendromu! Sayfa 257; ''Bir kanun kaçağını her zaman bir kardiyoluğa tercih ederim.''. Şimdi, bu kafadaki bir insanı nasıl ciddeyetle okuyabilirim ki? Sen belaya kendin gidiyorsun zaten. Akıllı karakter istiyorum! İkinci rahatsız olduğum durum: Olaylar o kadar çok yayıldı ki. Başta üçüncü göz tarafından kamptaki çocuklar anlatıldı, sonra bir anda Kate'in ağzından, sonra yine üçüncü ağız. Ya bu yazdığım kadar hoş bir durum değildi. Üçüncü ve beni çileden çıkaran durum. Sayın yazar, güzelce realist bir şekilde olayları veriyorsun, bir anda fantastiğe bağlıyorsun. Kitabın başından beri hayaletler yok bir şeyler yok. Sen hayalet çıkar başımıza. Stephen King, hayalet ve ruh öğelerini kullanıyor ama her şey mantıklı. Gerçekten çok saçmaydı o kısım. 6 puan almasını etkileyen kısım, katile şaşırmam ve bazen gerilmem oldu. Ama son parçalarda katili ararken ki fantastik öğeler yine saçmaydı. Açıkçası ben okuduğuma pişman oldum, yerine Stephen King okuyabilirdim. Hayvan Mezarlığı bin basar. :)

Söylemeyeceğine Söz VerJennifer McMahon · Ephesus Yayınları · 20121,747 okunma

·

17 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem