Gönderi

168 syf.
5/10 puan verdi
Narsisti Tanıyalım
Kitabın edebi ya da bilimsel olduğunu söyleyemeyiz.Kullanılan sözcükler sınırlı,karakterler de oldukça zorlama olmuş ne yazık ki. Ancak,narsisti tanımak açısından yine de okunmalı,çünkü öyküdeki cümleler bu hastaların sık sık kurduğu cümlelerdir: Ben mükemmelim çizgisinde benden daha iyi bir baba/koca var mı? Beni beğenen /yaptığım işi beğenen binlerce insan var, Herkes beni kıskanıyor Görünüşümle dikkat çekiyorum/ürkütüyorum. Adet sancıları için örneğin: Ne var ki fizyolojik bir olay/herkes yaşıyor Kaybeden taraftır: Ben insanlara neler yaptım ettim,karşılığı bu oldu. Hatalı bulduğu davranışları sürekli yargılama/eleştirme Dış görünüş ya da kişilik hakkında incitici ifadeler kullanma: Şu haline çok kilolusun,kendine bak,bir spor yap diet yap mayo giymeyi mi düşünüyorsun bu halinle. Hiçbir şeyi doğru dürüst yapamazsın zaten,neyi doğru yaptın ki bu güne kadar. Karşılarındaki insanların duygularını anlayamaz,üzüntülerini,acılarını duygu sömürüsü olarak nitelendirir.Ama sürekli olarak kendi duygu ve düşüncelerine yönelik davranır,etraflarındakileri ne kadar zavallı bir hayatları olduğuna ikna etmek için manipüle eder,gözyaşlarını kullanmaktan çekinmezler.Uzun süre ‘bağımlı’ ya da kurban dediğimiz kişiyi bu şekilde idare edebilirler. ‘Bağımlı’ ya da kurban onu idare etmek için türlü çabalar içine girer,mutluluk eşiği hayli yüksek olan eş/baba memnun olur görünse de her defasında olumsuz bir yan bulur ve onu vurgular. Mükemmel hazırlanmış bir sofrada çorba suluysa ona takılır,diğerlerinin ne kadar güzel olduğunu söylemez. Üstüne gittiğinizde kanatlarını düşürür,çırpınmayı bırakır,sessizleşir,kabuğuna çekilir. Saatlerce aynı işle döngüsel vakit geçirebilir,bu bazen bir bilgisayar oyunu olabilir. Bağımlı kişiyle ilişki kurmak isterse bir sabah neşe içinde uyanır,şarkılar söyler çok konuşmaya geleceğe ait planlarını anlatmaya başlar.Elbette sizin anlattıklarınızı dinlemez,rahatsız olsanız da arabada müziği son ses açmayı tercih eder. Sürekli yorgundur,insanlarla uğraşmaktadır (ki bu doğrudur gerçekten) bu yüzden karşındakileri bir iki cümleyle geçiştirir. Devlet işleri rezervasyon/sıra gerektiren işlerde gerilir ve karşısına çıkanları aşağılamaktan çekinmez.Çünkü öncelik hep kendisinin olmalıdır. Düzen,yasa değişiklikler onun için ölüm gibidir:muhatap olmak istemez,son ana kadar yapmaz/adapte olmaz ve bunlar aylarca onu meşgul edebilir. İnsanları kitapta da vurguladığı gibi kötücül özellikleriyle hatırlar/vurgu yapar;bu niteliğin etrafında yıllarca bitmeyen konuşmalarla o anı çoğu zaman yeni cümleler(söylenmemiş) ekleyerek ortaya çıkarır. A konusundan yola çıkıp onunla görünüşte hiçbir bağıntısı olmayan Z konusuna basamak basamak atlar,söz hakkı vermeden saatlerce söylev çekebilir. Hatalı olduğu söylendiğinde özür diler gözükür;ama bu asla doğru/içten değildir.Sadece karşındakini susturma amaçlıdır. Daha yazacak çok şey var.Lütfen onları tanıyalım.Hayatımızda hiç olmamaları en iyisi ama eğer bu anne babamızsa ,koşullar elvermiyor eşimizse,onlara nasıl yaklaşacağımızı öğrenmek için Narsistle Ateşkes kitabını başucu kitabı yapmalarını öneririm. Karşı tarafı değiştirmek imkansıza yakındır,ancak kendimizi yeniden inşaa etmek daha kolaydır.Bağımlı kişi özelliğinden çıktıkça,narsist uygun ortam bulamaz ve çokça bilenir.
Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay
Bir Narsisin Gölgesinde On İki AyFikret Yıldırım · Destek Yayınları · 2020397 okunma
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.