Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

392 syf.
·
Puan vermedi
·
19 günde okudu
Kitap, iletişimde hangi çatışmaları yaşıyorum, hangi kalıplaşmış düşüncelere sahibim, empatiyi günlük hayatta ne kadar kullanıyorum ve nasıl kullanıyorum yaptığım empatinin derecesi ne? Tarzı soruların cevabını veriyor. Üstün Dökmen, kitabın ilk yarısında iletişim ve iletişim ile ilgili kavramların üzerinde durmuş ve günlük hayattan örnekler vermesiyle de konuyu daha iyi anlamamıza olanak sağlamıştır. İkinci yarısında toplumumuzun daha çok Çocuk Anne-Baba rolünü sergilediği fikrini ortaya atmıştır. Bunu gösterebilmek için de sanattan, günlük hayattan, tiyatro eserlerinden, masallardan örnekler vermiştir. (minyatürler, Orhun abideleri, Kutadgu Bilig, Karagöz gibi) KİTAP İÇERİĞİNE DAİR BİRKAÇ YAZI… Transaksiyonel Analize göre kişi, üç role sahiptir yani günlük hayatta biz üç role bürünürüz. Bunlar Çocuk rolü, Yetişkin rolü ve Anne- Baba rolü ’dür. Bu üç rolle ilgili detaylı örnekler verilmiş. Kişi bu üç rolü dengeli bir şekilde kullandığında sağlıklı bir empati gerçekleştirmiş olur ve toplum da Empatik topluma kavuşur. Çocukları her zaman çocuk yerine koymak şart mı? Hayır, değil. Yeri geldiğinde onların yetişkin ve anne-baba rolüne girmelerine de izin vermeliyiz. Çocukları kandırmayı doğal buluruz. Mesela ‘‘gel sana şeker vercem’’ deyip vermeyiz ya da evden çıkabilmek için ‘‘ sana oyuncak alıp gelcem’ ’deriz. Sonra da çocuklarımızdan bize doğruları söylemesini isteriz. Böyle bir çelişkinin içerisindeyiz. Graf Analiz çatışma sınıflaması şu şekildedir: Aktif çatışma, Pasif çatışma, Varoluş çatışması, Tümden reddetme, Önyargılı çatışma, Yoğunluk çatışması, Kısmi Algılama çatışması ve Alıkoyma çatışmasıdır. Bu çatışmalar örnekler şeklinde tanıtılmış buna bakarak hangi tür çatışmaları ya da kaç tane çatışma türü yaşadığımıza bakabiliriz. Örneğin aktif çatışma da kişiler birbirine öfkelidir, kızgındır. Karşı taraf ne derse kötü algılanır. Yani burada mesaja bakılmaz kişiye bakılır. (kötü adam ne söylese kötüdür). Misal, arabaları çarpışan iki sürücü uzunca tartışmaya girerler. Biri ‘‘ ya anlaşalım ya polis çağıralım’’ diğeri ‘‘ hayır ya polis çağırırız ya da anlaşırız’’ der. Yani ikisi aynı şeyi söylemektedir ama birbirlerine kızgın oldukları için ne söylediklerine bakmamaktadırlar. Varoluş çatışmasında da kişiler birbirini yanlış anlar ya da ilgisi olmayan cevaplar veririler. Çünkü o an dikkatleri ya kendileriyledir ya da başka bir şeydedir. Örneğin Karagöz’ün Hacivat’ı sürekli yanlış anlaması gibi günlük hayatta da bunun çok örneğine rastlayabiliriz. Günlük hayatta karşı tarafla bir konudaki görüşümüz kısmen benzer ise orda yoğunluk çatışması var demektir. Kişilerarası çatışmaların yaşanmasının bir nedeni de kalıplaşmış düşüncelere sahip olmaktır. Aşırı genelleme, Kutuplaştırma, Kişiselleştirme, Mutlakacılık, Değiştirme gayreti, Aşırı fedakârlık, Keşkecilik ve Toptancılık günlük hayatta sahip olduğumuz kalıplaşmış düşüncelerdir. Mesela geçmişte yaşanılan bir olayı sürekli hatırlayıp ‘‘ keşke şöyle yapmasaydım’’, ya da biriyle tartışınca gece yatmadan önce ‘‘ keşke ağzının payını verseydim’ ’tarzında cümleler kullanırız. Bu kalıplaşmış düşüncelerden Keşkecilik’e sahip olduğumuzu gösterir. Kendi içimizde bir sorun yaşatmak diğer ilişkilerimizde de sorun yaşatmamıza neden olacaktır. Empati basamakları: Onlar basamağı, Ben basamağı ve Sen basamağıdır. Biri bize derdini anlattığında ona karşılık olarak toplumun düşüncelerini söylersek Onlar basamağına, kendi duygu ve düşüncelerimizden bahsedersek Ben basamağına, kendimizi onun yerine koyup onun hislerini duygularını anlamaya çalışıp ona göre cevap vermek sen basamağında olduğumuzu gösterir. Empatinin tam olarak gerçekleştiği basamaktır Sen basamağı. Diğer basamaklar empatiye hazırlık sürecidir denilebilir.
Sanatta ve Günlük Yaşamda İletişim Çatışmaları ve Empati
Sanatta ve Günlük Yaşamda İletişim Çatışmaları ve EmpatiÜstün Dökmen · Remzi Kitabevi · 20191,457 okunma
·
151 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.