Popüler kültüre ister istemez yenilenlerden ve yine hayal kırıklığına uğrayanlardanım. Armağan Çaglayan ile yapmış olduğu röportajdan etkilenip, bir de Yazarın, Aylin i anlatırken ki heyecanı ve çabasını dinlerken baya heyecanlandim. O gazla 2 kitabını almıştım. ilk sayfalar kitabin içeriğinde mevlana tasavvufi gibi beni yakalayan konular olduğu yazıyordu kiiii Klişe amerikan romanlarını okurken kendimi buluverdim. Ki kitap aşk türü bile değil, şımarık kadının şımarık kompleksleri... yoğun beklentiye kapılıp yüz üstü çakıldığım Türk şairlerimizden (Cemal süreya, cahit sıtkı) sonraki darbeyi de yazarımız vurdu sağolsun.. neden amerika ve doğu özentisi vardır bizim Türk edebiyatımızda anlamam. Italyan restoranlar, partiler, londra paris merakı...... Neden kendimize özgü bir edebiyatımız yoktur....
Evet dünya klasiklerin dışına çıkınca dağılıyor sıkılıyor ve toparlanmakta zorlanıyorum... :(